Mesajı Okuyun
Old 06-02-2017, 21:25   #2
eminegilmez

 
Varsayılan

Umarım bu yargıtay kararları açıklayıcı olur.
Saygılar.

Borçlu hakkında aciz belgesi alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlarda ilanen yapılıp hakkında birçok takip bulunuyorsa bu takdirde borçlunun aciz hali gerçekleşmiş sayılır. (YHGK.2.3.2005, 2005/15-100-119 K.)

Somut olayda, davacı tarafından İ.İ.K.nın 143. maddesi gereğince dosyaya sunulan kesin aciz belgesi mevcut değildir. Ancak davanın dayanağı olan takipte borçlu şirket adresinde yapılan hacze ve 9.7.2009 tarihli icra müdürlüğü yazısına ve dosya kapsamına göre aciz halinin varlığı anlaşılmaktadır. (17. HD T. 22.06.2010 3675E/5803K)

Dava dosyasında borç ödemeden aciz belgesi veya geçici aciz belgesinin olmadığı durumlarda icra takibi sırasında yapılan hacizler getirtilen taşınır taşınmaz kayıtları ile bu mallar üzerinde görülen takyidatlar borç miktarlarına ilişkin resmi kurum yazıları dikkate alındığında aciz halinin mevcut olduğu tespit edilebiliyorsa aciz belgesi şartının oluştuğunun kabulü gerekir. (17. HD T. 25.5.2010, 2340E/4686K)

Davacılar tarafından kesin aciz belgesi ibraz edilmese de icra dosyasına sunulan mal beyanı içeriğinden borçlunun yeterli malvarlığı olmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan hacizlerde de borçlunun sürekli adresini değiştirdiği bu nedenle de yapılan hacizlerden sonuç alınamadığı açıktır. Ayrıca tapu sicil müdürlüğünden ve trafik tescil şube müdürlüğünden de borçlunun taşınmazını ve aracını sattığı bildirilmiştir. Borçlunun aciz halinin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Dava koşulunun varlığı kabul edilmelidir. (17. HD. T. 08.02.2012 6296E/1268K)