Değerli meslektaşlarım, şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim.
Dava konusu hukuki olay şu şekildedir;
Müvekkil, 2012 yılında müteahhitle yaptığı satım sözleşmesi neticesinde niteliği mesken olan bir daire satın alıyor ve tapuda adına tescil gerçekleşiyor.Müvekkil bir ay evvel satın aldığı dairenin dubleks daire olduğunu öğreniyor. Müteahhit, dubleks daireyi ikiye bölerek birbirinden ve dubleks daire olduğundan habersiz bir şekilde müvekkil ve bir başkasına satıyor. Müvekkile ait tapu kaydında da taşınmazın dubleks olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Yine müvekkil, daireyi satın aldığında konut kredisi kullanıyor fakat, konut kredisine bağlı gerçekleştirilen eksper incelenmesinde de dairenin dubleks olduğuna dair bir tespit gerçekleşmiyor. Dairenin dubleks olduğu, dubleks dairenin ikinci katını satın alan kişinin kredi kullanması işleminde yapılan eksper incelemesi sonucu ortaya çıkıyor.
Taşınmazın tapu kaydında, taşınmazın niteliği dubleks olarak belirtilmemiş olmasına rağmen metrekaresi müvekkilin kullandığı alandan büyük gözükmektedir. Ancak müvekkil, taşınmazın metrekaresine dikkat etmemiştir. Yine gerçekleştirilen tüm işlemlerde taşınmazın yüzölçümü farklı olarak tespit edilmiştir.Şöyle ki, tapu kaydında 415m2, DASK poliçesinde 122m2,doğalgaz abonelik sözleşmesinde 132m2 olarak gösterilmiştir.
Müteahhitin dubleks daireyi ikiye bölerek bir katını müvekkile diğer katını bir başkasına satması olayında nasıl bir yol izlenmelidir? Delil tespiti davası açtıktan sonra hangi dava türüne başvurulmalıdır?