Mesajı Okuyun
Old 04-12-2016, 19:00   #8
AHMET01

 
Varsayılan

Sayın Av. Nevra ÖKSÜZ,

Çok faydalı katkılarınız için gerçekten çok teşekkür ederim.

Sorduğunuz sorulara gelince;
Mevcut ilamda Davalı: Kelimesinin karşısında doğrudan kısıtlının ismi yazılıdır. Davalının altında ise Vasisi: ibaresi yazılı olup bunun karşısına da vasinin kimlik bilgileri yazılıdır. Kısıtlı, boşanma davasının gerçekleştiği 2015 tarihinden çok daha önce de kısıtlı idi. Daha önce büyük abisi vasisi idi. Kendisi yurtdışına gittiği için boşanma davası esnasında vasi değişikliği yapılarak kendisine küçük kardeşi vasi olarak atandı ve boşanma davası da akıl hastalığına dayalı (Şizofreni) olarak gerçekleştirildi. Raporlarda bu hastalığın iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalık olduğu da açıkça yazılıydı. Vasi değişikliği de 2015’te yapılmıştır. Çok kuvvetle Muhtemel vasisi yine küçük kardeşidir. Hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarını vekâleten tahsil etmek isteyen Meslektaş Avukat, vekâleti doğrudan kısıtlıdan almıştır, Vasisinden değil. Sonradan vasiden geçerli vekâlet alarak icra dosyasına sunmak suretiyle geçersiz bu işlemleri geçerli hale getirebilir mi? Gerçi biz birikmiş nafakaları faiziyle beraber vasi adresine PTT ile gönderdik.

Yukarıdaki anlatımımda her ne kadar İcra Mahkemesine yaptığım müracaatta takibin iptali davası açtım dediysem de aslında dilekçemde şu başlıkları kullandım.

ŞİKÂYET EDEN
(BORÇLU) :
VEKİLİ :

KARŞI TARAF
(ALACAKLI) : Kısıtlı bilgilerini yazdım.

VEKİLİ : Vekâleti geçerli olmayan kısıtlı vekili bilgilerini yazdım.

KONU : Usulüne uygun düzenlenmeyen vekâletle yapılan ilamlı icra takibinin iptali talebinden ibarettir.

Kısacası anlatımlarınıza paralel bir müracaatta bulundum. Sonuç kısmında icranın tedbiren durdurulmasını, akabinde iptaline karar verilmesini istedim. Aslında ilamlı icra takibi konusu yapılan ilamdan nafaka alacaklısının kısıtlı olduğunu anlamak mümkündür. Burada Vasisinin kim olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır. Bu kapsamda bakıldığında icra dairesi de kusurludur. İlamı incelemedikleri anlaşılmaktadır. Şimdi karşı taraf sadece kısıtlının vasisi mi olacak yoksa İcra Dairesi Müdürlüğünü de bir şekilde dâhil etmem gerekir mi? Gerekirse nasıl dahil edeceğiz. Davalı kısmına yazmadan sadece onlarla ilgili olayı anlatmakla mı yetineceğiz? Ayrıca böyle dilekçelerde yetkisiz vekili de yazmak gerekir mi? Hâkim bu yetkisiz Vekile hiç tebligat göndermeyecek mi? Hâkimin olaya bakışına bakıldığında müracaatımızı bir şikâyet değil de bir dava gibi gördüğü anlaşılmaktadır. Bu bilgiler ışığında tekrar değerlendirmede bulunursanız çok memnun olurum. Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla.