Mesajı Okuyun
Old 04-12-2016, 10:10   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...icra mahkemesinde süresiz şikayet.

Alıntı:
Yazan AHMET01
...Sayın Hâkim yukarıdaki endişemi haklı kılan bir bakıma yol gösteren bir karar aldı. Karar şöyledir:

"HMK'nın 119 maddesi gereğince Kısıtlı .....’ın vasisi .....’ı davalı (alacaklı) taraf göstermeniz hususunda 1 haftalık kesin süre içerisinde eksikliği gidermeniz aksi takdirde dava şartını taşımadığından davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususu ihtar olunur."...

Şikayet, dava değildir, davacı ve davalısı yoktur/şikayet eden ve karşı taraf'ı vardır; HMK m.119 uygulanmaz:
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 16.2.2016, E-K: 2016/748-3963: "...Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu sebeple şikayet dilekçesinin HMK'nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla şikayet konusu icra dosyasının yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Mahkemece şikayetçiye, doğru dosya numarasını bildirmek üzere süre verilip, asıl şikayet konusu dosya incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir..."

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 23.9.2005, E-K: 2005/13593-17791: "...Şikayetçi borçlunun alacaklı olarak O___ K___'yı vekili olarak da Av. K___ G___'ü hasım göstererek icra mahkemesine şikayet dilekçesini verdiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı ilama ve icra emri içeriğine göre ise alacaklı O___ K___ değil, K___ G___'dür. İcra memurunun muamelelerini şikayet bir dava olmadığından şikayet dilekçesinde tarafların yanlış gösterilmesinin, şikayetin "husumet yönünden" reddini gerektirmez. Zira, icra mahkemesince takip dosyasından her zaman takibin taraflarının tespiti ve gerekirse duruşma açılıp yargılamadan haberdar edilmeleri mümkündür. O halde, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken..."

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 4.6.2012, E-K: 2012/1691-19034: "...Şikayet ile, icra dairesinin bir işleminin kanuna aykırı olduğu veya hadiseye uygun bulunmadığı ileri sürülür. Şu halde, şikayet icra dairesinin bir işlemine karşıdır. Şikayet, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı başvurulan kendine özgü bir kanun yolu olup, bir dava değildir. Bu nedenle, şikayette davacı ve davalı terimlerinin yeri yoktur. Şikayette iki taraf vardır; şikayet eden ve şikayet olunan (veya karşı taraf) Şikayet hakkı ise şikayet konusu işlemin iptal ettirilmesinde hukuken korunmaya değer bir menfaati (yararı) olan, alacaklı, borçlu veya üçüncü kişilere aittir.
...Somut olayda şikayetçi, icra mahkemesine yaptığı başvurusunda icra dosyasının esas numarasını bildirdiğine göre, mahkemece, icra dosyasının taraflarını ve ilgilileri belirleyebilme, duruşma açılmasına gerek görülmesi halinde ise duruşmaya davet ederek beyanlarını alabilme imkanı vardır. Şikayet dilekçesinde hasım gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesi sonuca etkili olmayıp, bu husus şikayetin husumet yönünden reddini gerektirmez..."

* Takibin ilamlı takip olduğunu belirtmişsiniz; ilamda kısıtlı mı taraftı? Neden soruyorum; kısıtlılık, ilamdan sonra ise takibin başlatıldığı tarihte kişinin kısıtlı olup olmadığına da dikkat ediniz.

** Mahkeme icra dosyasını getirttiğinde ilamda vasi belli ise direkt tebligat yapabilirdi, ilamdan sonra ve fakat takipten önce kısıtlılık varsa size bildirmeniz için süre vermesi yeterli idi (HMK 119'u uygulayarak değil); madem bunları yapmamış vasiyi bildirip tebliği sağlayarak devam edebilirsiniz.