Mesajı Okuyun
Old 14-11-2016, 15:13   #2
Av. Reyhan Şahin

 
Varsayılan Hukuk Genel Kurulu sağlıklı yaşam hakkı

İhtiyaç duyabilecek arkadaşlar için bulduğum kararı eklemek isterim, ancak kararın içeriği sağlıklı yaşam hakkına ilişkin değil temyiz sınırına ilişkin olup, mahkemenin direndiği kararın onanmasını sağlamıştır. Ben de davacı müvekkil lehine hükmedilen manevi tazminatın sağlıklı yaşam hakkının ihlali nedeniyle yetersiz olduğu gerekçesiyle ve aşağıdaki karara dayanarak temyiz ettim sonucunu bekliyorum, iyi çalışmalar

Hukuk Genel Kurulu 2013/18-7 2013/857
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Aydın 2.Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2012
NUMARASI : 2012/309 E-2012/588 K.

Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın 2.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.07.2011 gün ve 277 E-2011/758 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi'nin 26.01.2012 gün ve 2011/10419 E–2012/590 K sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında; işin esasına girilmeden önce, bozma ve direnme kararları ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamı ve uyuşmazlığa konu miktar ve direnme kararı tarihi itibariyle, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HUMK)’nun 427.maddesi gereğince, temyize konu manevi tazminat miktarı ve temyize gelen tarafın davalı taraf oluşu da gözetildiğinde, direnme kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı ön sorun olarak incelenmiştir.
Dava, kat mülkiyeti kurulu taşınmazda kat malikinin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat ile gerekli tamiratın yapılması istemine ilişkin olup, manevi tazminat dışındaki hususlar kesinleşmiştir. Davacı yan 3.500,00 TL manevi tazminat talep etmiş, Mahkemece 1.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Direnme kararına konu uyuşmazlık 1.500,00 TL manevi tazminata ilişkin olup, karar davacı tarafça temyiz edilmemiş, sadece davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL olarak değiştirmiştir.
Sonraki yıllarda 5219 ve 5236 sayılı kanunlarda öngörülen katsayılar çerçevesinde miktarlar giderek artmıştır. Buna göre, 01.01.2012 tarihinden 31.12.2012 tarihine kadar katsayı artışı sonucu uygulanması gereken kesinlik (temyiz edilebilirlik sınırı) "1.690,00 TL"dir.
Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 23.05.2012 tarihinde, 5219 ve 5236 sayılı kanunlar gereği temyiz (kesinlik) sınırını 1.690,00 TL olarak değiştiren hükmü yürürlükte bulunduğuna göre 1.500,00 TL olan uyuşmazlığa konu manevi tazminat miktarı bu sınırın altında kaldığından, karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.