07-11-2016, 11:57
|
#11
|
|
Soruda geçen "Taşınmazı gerçek satın alan kişi A olduğu halde, (kendince haklı bir sebeple) tapuda B adına tescil ettirmesi olayı Bence ;nam-ı müstear(eğreti ad-takma ad) olarak isimlendirilebilir.
İnançlı işlem olabilmesi için, (A) nın kendi adına olan taşınmazı bir amacın gerçekleşmesine veya bir sürenin geçmesine kadar (B) ye devretmesi yada (B)'ye başlangıçta 3 kişiye ait taşınmazı kendi adına alma yetkisi vererek ayrıca belirli bir süre dolduktan ve amaç gerçekleştikten sonra kendisine devir şartı koyması gerekir.Ayrıca bazı inançlı işlemler (saf / idare maksadı ile yapılan inançlı işlemler) ölüm,iflas,ayırtım gücünün yitirilmesi gibi hallerde sona erer,ölümde mirasçılara geçmez.
Hem namı-ı müstear ve hem de inançlı işlemin ispatı için resmi belge gerekmeyip,bu iddialar cevap veren arkadaşların ifade ettiği gibi , halen yürürlülüğünü sürdüren 05.02.1947 tarih 20/ 6 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı gereğince yazılı belge ile ispat edilebilir.Diye düşünüyorum.
|