03-11-2016, 10:58
|
#3
|
|
Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim.
Müvekkil ile marka sahibi arasında kiralama sözleşmesi yapılmış. Bu sözleşmeye göre belirli dönemlerde belirli ödemeler yapıldığında marka hakkı müvekkile devredilecek. Ancak bu sözleşmede lisansın inhisari olup olmadığına dair bir ibare mevcut değil.
Sözleşmeye göre;
‘KİRALAMA: Bu sözleşme ile marka sahibi, markayı kullanma ve kullandırma haklarını aşağıda tanımlanan zaman ve şartlarda Master Franchise Alan’a kiralamaktadır. İş bu sözleşme markayı kullanma ve kullandırma haklarını kiralama dışında, marka sahibi tarafından danışmanlık desteği veya başka bir yardımı kapsamamaktadır. Taraflar arasında kiralamanın dışında ticari bir ortaklık veya onun dışında, kefillik veya benzeri türde bir hukuki ilişki yoktur. Taraflar bu durumu peşinen kabul eder.’
‘Master Franchise Alan, şartların tümüne uyduğu sürece ( iş bu sözleşmenin imzalanmasından itibaren ) yurt içinde ve yurt dışında dilediğine, dilediği şartlarda franchise verme, yönetme, gelirlerini toplama ,markayı kurumsal kimlik kılavuzuna uygun olarak kullanma ve kullandırma haklarına sahiptir. Ancak tüm giderler de Master Franchise Alana aittir.’
‘Marka satın alma opsiyonlu olarak kiralanmıştır. Master Franchise alan aşağıda belirlenen dönemlerde belirlenen ödemeleri yaptığı takdirde, marka sahibi, markayı bütün hakları ve Web adresleri ile birlikte kayıtsız şartsız derhal Master Franchise alana devretmek yükümlülüğündedir’. hükümleri mevcut.
Bu maddeler ışığında ‘ aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça lisans inhisari değildir’ hükmü uyarınca lisansın inhisari olmadığı, dolayısıyla markaya kiralayan müvekkilin marka sahibine bildirim yapmadan dava açamayacağı söylenebilir mi? Burada bahsedilen sözleşme taraflar arasındaki sözleşme mi, yoksa lisansın inhisari olup olmadığının yazılı olabileceği bir başka metin olabilir mi?
Savcılığa şikâyet yoluyla yapılacak başvuruda, savcılıktan markaya tecavüzün önlenmesi istenebilir mi? Yoksa bu talep sadece hukuk mahkemesinden mi istenebilir?
Teşekkürler.
|