Mesajı Okuyun
Old 21-03-2007, 13:31   #2
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 11
Esas No.2004/4725Karar No.2005/1372Tarihi17.02.2005
KARAR : ...Davalı vekili, hırsızlık olayının hayatın olağan akışı içerisinde mümkün gözükmediğini, sigortalının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, poliçe prim taksitlerinin ödenmediğini, olayda aşkın sigorta bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 4 adet fatura içeriği malların davacı dükkanına hacim itibariyle sığacak nitelikte olmadığı, davacının defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, bu nedenle söz konusu faturaların davacının resmi kayıtlarına işlenip işlenmediğinin belirlenemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tüm işyeri sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davalı TTK.nun 1283 ncü maddesi uyarınca, gerçek zararı ödemekle yükümlü olup, davalı vekili hırsızlık olgusunun hayatın olağan akışı içerisinde mümkün gözükmediğini, faturalarda yazılı mal adetlerinin bu kapasite de çalışan bir işyerinde olmasının mümkün olmadığını ve yazılı diğer gerekçelerle davanın reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçelerle, davanın kanıtlanamadığı sonucuna varılarak reddine karar verilmiştir.
Oysa, somut olayda, bilirkişi kurulunca dört adet fatura içeriği malların davacı işyerine sığacak nitelikte olmadığı, resmi defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle anılan faturaların kayıtlara işlenip işlenmediğinin tespitinin yapılamadığı belirtilmiş, diğer yandan, davacı işyerine sığabilecek malların değeri ile hırsızlık sonucu işyerinde kalan malların değeri tesbit edilerek, tazminata konu malın değerinin 3.449.212.839-lira olarak belirlenmiş olup, mahkemece itibar edilmeme nedenleri dahi tartışılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, davalı sigortaca hırsızlık eyleminin aksinin kanıtlanamadığı gözetilmek, davacı tarafa, iddia ettiği miktarın ispatı bakımından başkaca ( her türlü ) delilleri varsa ibraz ettirilmek, ibraz ettiğinde değerlendirilmek, bu arada davalı tarafın diğer savunmaları üzerinde durulmak, bu yolla dahi gerçek zararın miktarı kesin olarak saptanamaz ise, BK.nun 42 nci madde son cümle hükmü uyarınca mahkemece, uygun bir tazminata hükmedilmek gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı gerekçelerle hüküm tesisi doğru olmamıştır.

(Bence de münhasıran takipsizlik kararı gerekçe gösterilerek, hiçbir inceleme yapmaksızın, -büyük ihtimal-deliller bile toplanmaksızın davanın reddi hatalıdır. Hırsız mahirse ve iz bırakmamışsa sigortalı ne yapsın? Yukarıdaki karara bakılırsa hırsızlığın vuku bulmadığını ispat yükü sigortacıda.. Umarım karar bozulur.)
Saygılarımla...