28-10-2016, 12:43
|
#2
|
|
Merhabalar,
556 Sayılı KHK m.8/3 hükmü uyarınca, tescil edilmiş markaya karşı hükümsüzlük davası açabilirsiniz. Ancak bunun için, müvekkilinizin marka kullanımını, oldukça fazla belgeyle kanıtlamanız gerekecektir. Bu şekilde, önceki markasal kullanımlardan kaynaklanan hak elde ettiğinizi ve dava konusu markanın m.8/3 hükümleri uyarınca tescil edilmemesi gerektiğini savunabilirsiniz. Bu ihtimal biraz zor; ancak müvekkilinizin markasal kullanımları oldukça yoğunsa ve ispat edebilirseniz başarı şansınız olabilir.
Eğer müvekkilinizin ticaret unvanı ile kuaförün ismi aynı ise, açacağınız hükümsüzlük davasında, KHK'nın m.8/5 hükmü uyarınca da hükümsüzlük talep edebilirsiniz. Bu hükümde yer alan "herhangi bir sınai hak" tabirinin içine ticaret unvanı da giriyor.
Karşı tarafın marka tescilinin kötü niyetli olduğunu ispat edemediğiniz takdirde, karşı taraftan herhangi bir tazminat (hak talep eder miyiz sorusundan bunu anladım) talep edemezsiniz.
Hükümsüzlük davası dışındaki alternatif çözümler şunlar olabilir:
1) Ayırt edici bir logo ile marka başvurusu yapmak.
Bildiğiniz üzere, marka tescil başvurusu üzerine TPE bir ön inceleme yapıyor. Ayırt edici bir logo + X kelimesini içerir bir marka başvurusu yapılır, ön incelemeden geçer ve karşı taraf da itiraz etmezse marka tesciline kavuşabilirsiniz.
2) Müvekkiliniz, X kelimesini, tescil ettirmeden kullanmaya devam edebilir. Karşı taraf bu duruma karşı dava açmadığı sürece sıkıntı olmayacaktır; ancak X ibaresini tescil ettiren üçüncü kişiler ileride marka hakkına tecavüz talebi ileri sürebilirler.
|