17-10-2016, 14:08
|
#2
|
|
Markanın nasıl "kiralandığı" konusunda biraz daha bilgi lazım, sayın meslektaşım.
Bildiğiniz üzere, markanın lisansının verilmesi iki tür olmaktadır. İnhisari lisans ve normal lisans. Eğer müvekkiliniz, marka üzerinde inhisari lisans hakkı sahibiyse, 556 s. KHK m.21/6 uyarınca dava açabilir.
Öte yandan ortada bir lisans sözleşmesi var; ancak bu inhisari lisans değilse m.21/7 hükmü şöyle der:
"Altıncı fıkra hükümlerine göre, markaya tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle, gereken davayı açmasını marka sahibinden isteyebilir. Marka sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren üç ay içinde, gerekli davanın açılmaması halinde, lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına dava açabilir. Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesi karşısında ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini
mahkemeden talep edebilir. Lisans alan, dava açtığını marka sahibine bildirir."
Müvekkilinizin dava açma hakkına sahip olduğunu varsayarsak, açılacak dava, m.61 hükmüne göre özel hukuk davası ya da m.61/a hükmüne göre ceza hukuku davası olabilir. (B)'nin, müvekkilinizin ticari itibarına zarar verdiğini ispat edebiliyorsanız (olumsuz müşteri yorumları, müvekkilinizin müşterilerinin iki firmayı karıştırdığına dair mail çıktıları vs.) tazminat talebinde bulunmanızı da önerebilirim.
|