Mesajı Okuyun
Old 27-09-2016, 14:40   #2
av.gokcen

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/17211
K. 2016/7813
T. 28.4.2016
• ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN İSTİHKAK İDDİASININ REDDİ TALEBİ ( İcra Müdürlüğünce Alacaklıya Dava Açması İçin Yedi Gün Süre Verilmesine Dair Karar Alacaklıya Tefhim veya Tebliğ Edilmediği Gibi Dava Açılmaması Halinde Doğacak Hukuki Sonuçlar Bakımından Da Gerekli İhtaratların Yapılmadığı - Davanın Süresinde Açıldığının Kabulü Gerektiği )
• DAVA AÇMA SÜRESİ ( Yedi Gün Süre Verilmesine Dair Karar Alacaklıya Tefhim veya Tebliğ Edilmediği Gibi Dava Açılmaması Halinde Doğacak Hukuki Sonuçlar Bakımından da Gerekli İhtaratların Yapılmadığı Gözetilerek Temyize Konu Davanın Süresinde Açıldığının Kabulüyle Davanın Esası Hakkında Hüküm Vermek Gerektiği )
• SÜRE VERİLMESİNE DAİR İHTARAT ( Asıl İcra Dairesince Üçüncü Kişi Hakkında Dava Açmak Üzere Alacaklı Tarafa Yedi Günlük Süre Verildiği - Kararın Alacaklı Tarafa Tebliğ Edilmemesi ve Kararda Yedi Günlük Süre İçinde İstihkak Davası Açılmaması Durumunda Nasıl Bir Hukuki Sonuç Doğacağına Dair İhtarata da Yer Verilmemesinin Hatalı Olduğu )
2004/m.99
ÖZET : Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Somut olayda, asıl icra dairesince İİK 99. maddesi uyarınca üçüncü kişi hakkında dava açmak üzere alacaklı tarafa 7 günlük süre verilmiş, karar alacaklı tarafa tebliğ edilmemiştir. Ayrıca kararda 7 günlük süre içinde istihkak davası açılmaması durumunda nasıl bir hukuki sonuç doğacağına dair ihtarata da yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, İcra Müdürlüğü'nce alacaklıya dava açması için 7 gün süre verilmesine dair karar, alacaklıya tefhim veya tebliğ edilmediği gibi dava açılmaması halinde doğacak hukuki sonuçlar bakımından da gerekli ihtaratların yapılmadığı gözetilerek temyize konu davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Bu doğrultuda; tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gösterdikleri deliller toplanarak, davanın esası hakkında hüküm vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı alacaklı, 5.11.2013 tarihinde haczedilen menkullerin, davalı üçüncü kişiye ait olmadığını, haciz esnasında, mülkiyet karinesinin aksini kanıtlayacak herhangi bir belge sunulmadığı gibi, daha sonra sunulan faturalardaki malların mahcuzlarla örtüşmediğini, ayırt edici nitelik belirtmeyen faturaların, her zaman düzenlenmesi mümkün olup, mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığını ileri sürerek, davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, İcra Memurluğu'nun ... tarihinde verdiği kararında İcra ve İflas Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca alacaklı tarafa dava açması için 7 günlük süre verildiği, bu kararın tebliğ edilmediği, ancak takip dosyasında verilen bu karardan sonra ... tarihinde alacaklı vekilince, dosyada işlem yapıldığı dolayısı ile ... tarihinde, İcra ve İflas Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca, 7 günlük süre içerisinde dava açmaları gerektiği hususunun, alacaklı tarafça öğrenildiğinin kabulü gerektiği, dava açması süresinin Mahkemece re'sen denetlenmesi gerektiği, ... tarihinden itibaren 7 günlük dava açma süresi geçtikten sonra... tarihinde açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.

Dava konusu taşınır mallar, 5.11.2013 tarihinde haczedilmiş, haciz sırasında üçüncü kişi şirket müdürü ... tarafından, istihkak iddiasında bulunulduğu gibi, üçüncü kişi şirket vekili tarafından, istihkak iddiasını içeren 12.11.2013 havale tarihli dilekçe de icra dosyasına sunulmuştur.

Haczin İİK'nun 97. maddeye göre yapılması halinde istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, üçüncü kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılabilir.

Haczin İİK'nun 99 maddesine göre yapılması halinde ise, İcra Müdürlüğü'nce alacaklıya üçüncü kişiye karşı dava açması için 7 günlük süre verilir. Dava açma süresi, verilen bu kararın alacaklıya tefhim veya tebliği ile başlar.

Somut olayda, asıl icra dairesi olan 21. İcra Müdürlüğü'nce ... tarihinde, İİK.nın 99. maddesi uyarınca üçüncü kişi hakkında dava açmak üzere alacaklı tarafa 7 günlük süre verilmiş, karar alacaklı tarafa tebliğ edilmemiştir. Ayrıca kararda 7 günlük süre içinde istihkak davası açılmaması durumunda nasıl bir hukuki sonuç doğacağına dair ihtarata da yer verilmemiştir.

Hal böyle olunca, İcra Müdürlüğü'nce alacaklıya dava açması için 7 gün süre verilmesine dair karar, alacaklıya tefhim veya tebliğ edilmediği gibi dava açılmaması halinde doğacak hukuki sonuçlar bakımından da gerekli ihtaratların yapılmadığı gözetilerek temyize konu davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Bu doğrultuda; tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gösterdikleri deliller toplanarak, davanın esası hakkında hüküm vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.