Mesajı Okuyun
Old 20-03-2007, 20:12   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan


Kira sözleşmesi sona erer. Kiralayan henüz tediye edilmemiş kira parasını isteyemez. Kamulaştırma K. nun 25.mad. göre tescil ile mülkiyetin idareye geçmesi tarihinden itibaren 20.maddedeki tahliyeye kadar kullanım devam ederse o süreye ait kira parasının kam. yapan idareye ödenmesi gerekir. Kiracı mal sahibi kiralayana fazla ödeme yapmışsa geri alır. Ssözleşmede aksi kararlaştırılmadıkca başkaca bir tazminat isteyemez.

Saygılarımla.

***
( BORÇLAR KANUNU )D - İFANIN MÜMKÜN OLMAMASI:
Madde 117 -
Borçluya isnat olunamıyan haller münasebetiyle borcun ifası mümkün olmazsa, borç sakıt olur.

Karşılıklı taahhütleri havi akitlerde bu suretle beri olan borçlu haksız iktisaplara müteallik hükümlere tevfikan almış olduğu şeyleri iadeye mecbur ve kendisine henüz tediye edilmemiş bulunan şeyi istemek hakkından mahrum olur. Kanun veya akit ile, borcun ifasından evvel bile vukua gelen zararın, alacaklıya tahmil edilmiş olduğu haller bundan müstesnadır.


T. C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 1975/6347

K. 1976/4943

T. 14.5.1976

• KİRA SÖZLEŞMESİ

• DEVLET VEYA BELEDİYE TAŞINMAZININ KİRALANMASI

KİRALANANIN KAMULAŞTIRILMASI

• KAMULAŞTIRMANIN ŞEKLİ

• KİRACININ TAZMİNAT HAKKI

• SÖZLEŞMEDEKİ KURALLAR

743/m.633


Kira süresinin bitmesinden önce kiralananın kamulaştırılmasında, bu kamulaştırma ister genel kurallara isterse özel kurallara göre yapılsın arada bir ayırım gözetilmeden; kiraya veren kiracıya karşı; sözleşmede aksine kural bulunmadıkça tazminat ile sorumlu tutulamaz.

DAVA VE KARAR :
Davacılar avukatı; davalının müvekkillerinin miras bırakanı ile yaptığı sözleşmeye aykırı davranışta bulunduğunu ileri sürerek 120.000liratazminatın alınmasını istemiştir.

Yapılan yargılama sonunda; dava belgeler ve bilirkişi raporu ile sabit olduğundan 120.000 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verildiğine ilişkindir.

Uyuşmazlık Belediye ile onun sinemasının kiracısı arasındaki kira sözleşmesinin süresinden önce bozulmasından doğmuştur. Yanlar arasında 2490sayılı Yasa’nın kurallarına uygun biçimde kira sözleşmesi yoktur. Gerçekten 2490sayılı Yasa’nın 1. maddesi hükmünce resmî dairelerin ve bu arada sayılan belediyelerin yaptıkları sözleşmeler bu Yasa’ya bağlı olup sözleşmenin düzenlenmesi 2490 sayılı Yasa’nın 25. maddesi hükmünce belli biçimde yapılmak gerekir. Yine bu yasa uyarınca ( 64. madde ) kira sözleşmesi bir aydan az 5 yıldan çok süreli olamaz. Oysa uyuşmazlık konusu ilişki kuruluş biçimi yönündenve19,5yılı kapsaması itibariyle bu yönden 2490 sayılı Yasa’ya aykırı olup bu sözleşmenin doğurduğu haklara dayanılarak ve bu kurallara dayanılarak bir tazminat dileğinde bulunulması olanaksız olduğundan davanın reddedilmemiş olması bozmayı gerektirir.

2 - Kamulaştırma gerçekten bir taşınmaz malın veya kaynağın genel yarar amacı ile bir idare tarafından malikin rızası olmadan alınmasıdır. Bunun önceki malikinin başka bir kamu idaresi olup aradaki bedel uyuşmazlığının hakem yoluyla çözümlenmesi zorunluluğu bu işlemin niteliğini değiştirmez. Bu nedenle6830 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile 30. maddesinin idare işleminin niteliğini değiştirdiği benimsenemez. 6830 sayılı Yasa’nın 8. maddesinde öngörülen uzlaşmanın kamulaştırma ile aynı sonuçlar doğurabilmesi için uzlaşmanın kamu yararı kararı verildikten ve bedel tesbit olunduktan sonra yapılması gerekmesine ( Mukbil Özyörük, Kamulaştırma Hukuku, Sh.153 ) ve olayımızda da bu işlerin yapılmadığının anlaşılmasına göre taşınmaz tescilden öncede Medeni Yasa’nın 633. maddesi hükmünce idareye geçmiş olur. İlişkinin ve işlemin esası, Anayasa'nın 38. maddesine ve Yasa hükmüne göre, niteliği aynıdır. Kamu yararı için konulan yöntemin ve bedel belirmesinin ayrı yöntemde olması işlemin hukuki esasını değiştirmez. Kamu idareleri arasında yapılan kamulaştırmalara ilişkin, Yasada özel kurallara bağlı tutulamayacağı durumlarda genel hükümlerin uygulanması zorunludur.

6830 sayılı Yasa’nın 20. maddesinin son fıkrasının bu nitelikteki uyuşmazlıklara da uygulanması gerekir. Sözü edilen maddenin son fıkrası, kiraya veren ile kiracı arasında kararlaştırılan kira sözleşmesinde özel bir hüküm yoksa uygulanması gereken bir kuraldır. Nitekim yanlar arasında geçersiz olduğu1. bendde de açıklanan sözleşmenin yazılı hükümlerine göre yanlar, bu kurallara aykırı hareket ederlerse tazminat ödeneceği konusunda aksine bir şart kararlaştırmamışlardır. Özetle kira sözleşmesinde kiralananın kamulaştırması halinde kiraya verenin kira süresinden önce kiralananın elden çıkarılması nedeniyle bir tazminat hükmü kabul edilmiş değildir. Yasa’nın bu hükümleri konusunda Daire’nin yerleşmiş uygulaması da bu yoldadır. Nitekim 30.9.1959 gün 9548-6880 ve 18.1.1966 gün ve 1309-585,18.1.1972 gün ve12235-395 ve 11.12.1972 gün ve E.72-3238 sayılı kararları da bu yoldadır. Davanın bu nedenle reddedilmemiş bulunması kabul şekli itibariyle bozmayı gerektirir.

SONUÇ :
Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle ( BOZULMASINA ) ve davalı yararına takdir edilen 1000 lira avukatlık parasının davacılara yükletilmesine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.