Mesajı Okuyun
Old 16-09-2016, 16:36   #41
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

İŞVEREN TARAFINDAN DİKTE ETTİRİLEN İSTİFA DİLEKÇESİNİN SONUÇ DOĞURMAYACAĞI














YARGITAY 22. Hukuk Dairesi
2015/13326 E.
2016/19317 K.

Davacı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Belediyesinin alt yüklenicisi diğer davalı ... Şirketinde 2005 yılında temizlik elemanı olarak çalışmaya başladığını, Eylül 2012 tarihinde iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, müvekkiline haksız şekilde bazı belgeler imzalattırdıklarını, ancak müvekkilinin fazla çalışma, yıllık ücretli izin, genel tatil ve kıdem tazminatına ilişkin ödemelerini alamadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı şirket vekili, şirketin ihale süresinin bitiminin akabinde 30.04.2012 tarihinde davacının tüm alacaklarının kendisine ödenerek iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, davacının daha sonra şirket uhdesinde çalışmaya devam etmek istediğini belirttiğini ve bunun üzerine davacının işe alındığını, davacının istifası ile bu çalışma döneminin de sona erdiğini, davacının tüm alacaklarının kendisine ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı belediye vekili, davacının işi üstlenen diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, davacının müvekkili belediyeden hiçbir alacağı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin istifa yoluyla sona erdiği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine, diğer alacak taleplerinin ise yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmiştir.

Karar davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur.

Dosya içeriğine göre, davacı işçi davalı işyerinde 24.08.2005-13.09.2012 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalışmıştır. Davacı, işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine davalı tarafından bilgisi ve tecrübesi olmayan işlerde çalışmaya zorlandığını, işten bıktırma yolunu seçerek ve zorla istifa dilekçesi imzalatılarak işten çıkarıldığını iddia etmiş , davalılar ise ayrı ayrı davacının istifa ederek işten ayrıldığını savunmuşlardır. Dosya içerisinde mevcut olan ve imzası inkar edilmeyen 13.09.2012 tarihli el yazılı istifa dilekçesinde; “... temizlik işleri müdürlüğü adresinde bulunan işyerinizde 05.05.2009 tarihinde çalışmış bulunmaktayım. Söz konusu çalışma sürem içerisinde doğan tüm kanuni ve akti haklarımı aldım, İşyerinizden şahsi gerekçelerimle kendi istekle ve rızamla herhangi bir baskı olmadan 13.09.2012 tarihinde ayrılmak istiyorum.” olarak yazılıdır.

Somut olayda, istifa dilekçesinde kullanılan ifadeler ile tanzim şekli ve davacının vasıfsız işçi olduğu dikkate alındığında işveren tarafından dikte ettirildiği izlenimi uyandırmaktadır. Davacı tanık anlatımlarıda nazara alındığında işyerinde bu tür belgelerin işçiler tarafından işten çıkarılmak korkusuyla imzalandığı anlaşılmakla iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğinin kabulü gerekir. Buna göre kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.