Mesajı Okuyun
Old 08-08-2016, 12:45   #12
Av.Ece Ural

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Sayın Av. Ece Ural,
Sigortalıların yani müvekkilinizin dul aylığı aldığı eşinin, yetim aylığı aldığının annesinin kurumlarına göre ve özellikle kendi yaşlılık aylığı aldığı kuruma göre detaylı değerlendirme yapmanız gerekiyor.
1-2012 tarihli HGK eşi ve anne/babası SSK emeklisi olanları kapsıyor. Üstelik Yargıtay bu görüşten döndü. O karar Geçici 91 maddeye dayalıydı. Sigortalılar farklı kurumlardansa zaten emsal niteliği yok.
2-Müvekkilinizin kendisinin de emekli olduğunu söylüyorsunuz. Bu durumda annesinden yetim aylığı alabilmesi ancak bizim "eski kızlar" dediğimiz 2008 yılı öncesi Emekli Sandığı'na mensup olanların kız çocukları kendi emekliliği ile birlikte yetim aylığı alabilir. Yani annesi Emekli Sandığı emeklisi olmalıdır.
3-Eğer yetim aylığı Emekli Sandığından ise dava idari davadır.
4- Değilse İş Mahkemeleri Kanununa göre Kuruma ön başvuru yapmak dava şartıdır.
5-Davalar tespit talepli olmalıdır. "Ölüm aylığına müstehak olduğunun tespitine, ödenmeyen aylıkların faizi ile ödenmesi gerektiğinin tespitine, yersiz ödeme borcu bulunmadığının tespitine,
6- Davanız kurumun yersiz ödeme için tahsile başlamasına ve icra takibine engel değildir. İtiraz edebilirsiniz. Bu durumda davanızın ve itirazın iptali davasının aleyhe sonuçlanması halinde dosya borcu en az % 40 artar.


Meslektaşım öncelikle vakit ayırıp sorumu cevapladığınız için teşekkür ederim.

Ben de bu süreçte SGK dosyalarına bakan İstanbul'daki mahkeme ile görüşerek, birkaç güncel karar edindim, bunlara göre şu an çoğunlukla iyi niyet üzerinden red veya kabul veriliyor. (Kuruma başvururken doğru bilgi/belge vermişse maaşın kesilemeyeceği ve yersiz ödemeden bahsedilemeyeceği şeklinde. )

Müvekkilin hem annesi hem eşi hem de kendisi 4/a 'lıdır. dolayısıyla 2012 tyarihli HGK kararına uyuyor diye düşünüyorum.

Dolayısıyla, kuruma başvuru yaptıktan sonra iş mahkemesinde "tespit" davası açmak gerekecek diye anlıyorum.
Buna göre:
1)Kurumun 2006 yılında yapmış olduğu borçlandırma işleminin iptalini,
2) bu süreçte gerek icra takibiyle gerek maaşından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen bedelin iadesini / veya iadesinin gerektiğinin tespitini,
3)Kesilen aylığın yeniden bağlanmasını ve bugüne değin ödenmeyen kısmın yasal faiziyle ödenmesini / ödenmesi gerektiğinin tespitini dava yolu ile talep edeceğim.

YARGITAY 10. Hukuk Dairesi 2007/23291 E. 2009/6617 K. sayılı karara göre : "Özet: 506 SAYILI YASA'NIN 68. MADDESİNİN (VI) NUMARALI BENDİNE 4958 SAYILI KANUN'UN 35. MADDESİ İLE EKLENEN "BURALARDAN GELİR VEYA AYLIK ALMAYA " İBARESİ İLE SOSYAL SİGORTA 'DAN VE EMEKLİ SANDIĞI'NDAN AYLIK ALMAYA BAŞLAMA OLGUSU, HAK SAHİBİ KIZ ÇOCUKLARINA BAĞLANAN AYLIĞIN KESİLME NEDENİ OLARAK ÖNGÖRÜLMÜŞ İSE DE; BU DÜZENLEME 06.08.2003 TARİHÎNDE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLUP, SONRADAN YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLAN YASA HÜKÜMLERİNİN, ÖNCEKİ YASA İLE OLUŞAN KAZANILMIŞ HAKLARI ORTADAN KALDIRAMAYACAĞI KURALI DİKKATE ALINDIĞINDA, BU TARİHTEN ÖNCEKİ DÖNEME AİT ÖDEMELERİN İSTİRDADI YOLUNA GİDİLEMEZ." denilmekte, bu hükmün somut olaya uygulanabileceği kanaatindeyim zira, borçlandırma işlemi dışındaki tüm işlemler ile ölüm tarihleri 2003 yılından önce meydana gelmiş durumdadır.

İkinci mesajınızda bildirdiğiniz hususta çok sayıda yargıtay kararı var ancak, şayet bu taleplerimiz haklı görülmez ise bu durumda 96/b 'nin uygulanmasını talep ve dava etmekte hukuki yararımız yok mudur?



Şimdiden teşekkürler.