Mesajı Okuyun
Old 16-07-2016, 12:38   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2014/9049
Karar: 2014/8057
Karar Tarihi: 22.05.2014

TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN DEĞER KAYBI TAZMİNATI İSTEMİ - SİGORTA ŞİRKETİNCE YAPILAN ÖDEMENİN TOPLAM HASAR MİKTARINA GÖRE YETERSİZ OLMASI - DAVACI TARAFINDAN İMZALANAN BELGENİN KISMİ ÖDEME VE MAKBUZ HÜKMÜNDE OLDUĞU - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı (maddi) tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı H… Sigorta AŞ tarafından yapılan … TL ödemenin toplam hasar miktarına göre yetersiz olması nedeniyle 6.12.2012 tarihli belgenin kısmi ödeme ve makbuz hükmünde olduğunun kabulü ile sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(2918 S. K. m. 111)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı taraf aracının sebebiyet verdiği kazada müvekkiline ait aracın hasarlandığını, aracın 5.664 TL karşılığında tamir edildiğini, tamir giderinin davalı trafik sigortası şirketince karşılandığını ancak araçta bu hasar nedeniyle değer kaybınında oluştuğunu davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olduğunu belirterek şimdilik 1.000 TL değer kaybının davalı Okan'dan olay tarihinden diğer davalıdan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş; 13.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.625 TL daha artırarak toplam 3.625 TL'nin davalılardan tazminini istemiştir.

Davalı O. U. kusuru, tazminat talebini kabul etmediğini araçta değer kaybı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Hür Sigorta AŞ vekili diğer davalıya ait aracın, müvekkili nezdinde trafik sigortası bulunduğunu, davacının müracaatı üzerine toplam 5.664, TL hasar bedelinin, aracın onarımını yapan servise ödendiğini değer kaybının teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davalı Hür Sigorta AŞ hakkında açılan davanın ibraname nedeniyle reddine, davalı Okan Uzun hakkındaki davanın kabulü ile 3.625 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Hür Sigorta AŞ hakkında kurulan karar yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı (maddi) tazminatı istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK'nun 111.maddesine göre bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca iptalinin istenmesine gerek olmayıp dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.

Somut olayda, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği kazada davacı aracı hasarlanmıştır. Davalı sürücü O. U. kazanın meydana gelmesinde %100 kusurludur. Davacı aracı 2011 model Mercedes Benz Sedan otomobil olup, kaza sonucu araçta oluşan 5.664 TL onarım gideri, davalı sigorta şirketince karşılanmış ve 6.12.2012 tarihinde bu ödeme nedeniyle davacıdan ibraname alınmıştır. Davacı vekili, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında değer kaybıda oluştuğunu ileri sürerek ıslahla birlikte toplam 3.625 TL'nin davalılardan tahsili istemiyle 15.3.2013 tarihinde işbu davayı açmıştır. Davacı vekili, uygulamada sigorta şirketlerinin ibra almadan araç hasarını gidermeyeceğini, ibranın imzalanmasını şart koştuğunu, hasarın giderilmesi amacıyla müvekkilinin belgeyi imzaladığını, hasar yönünden davalı sigortacının ibra edildiğini, değer kaybı yönünden ibra verilmediğini belirtmiştir. Davalı Hür Sigorta AŞ vekili, davacının araç hasarının giderildiğini ve ibra alındığını değer kaybının teminat kapsamında olmadığını savunmuştur.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı aracında 3.625 TL tutarında değer kaybı olduğu tespit edilmiştir. Değer kaybı zararı da, gerçek zarar kapsamında olup, davalı sigorta şirketi bu zarardan da poliçe limiti dahilinde sorumludur.

Davacı "Teslim, ibra, temlik belgesi" başlıklı belgenin düzenlendiği 6.12.2012 tarihinden itibaren 2 yıl içinde bu davayı açmıştır. Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme, bilirkişi tarafından tespit edilen değer kaybına göre yetersizdir. Bu nedenle davacı tarafından imzalanan belge ibra değil, 5.664 TL ödendiğini gösteren makbuz hükmünde bir belgedir.

Bu durumda mahkemece, davalı Hür Sigorta AŞ tarafından yapılan 5.664 TL ödemenin toplam hasar miktarına göre yetersiz olması nedeniyle 6.12.2012 tarihli belgenin kısmi ödeme ve makbuz hükmünde olduğunun kabulü ile sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu biçimde davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı S. Ö. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.05.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı