Sevgili Meslektaşlarım,
Ortada 2014 tarihli Lehtarı A Borçlusu B olan bir senet mevcut. Lehtar A bu senedi C'ye ciro etmiş. C'de senedi X bankası ciro etmiş, X Bankası B'ye protesto göndermiş ve alacağı tahsil edememiş. Bunun üzerine banka senedi C'ye iade etmiştir. Senet son olarak müvekkil D'nin eline geçmiş bunun üzerine tarafımızca B ve C 'ye tarafımızca kambiyo senedine bağlı takip başlatılmıştır. Ancak C takibimizden kısa süre önce Menfi Tespit davası açmış. Takibimiz üzerine de İhtiyati Tedbir Kararı alınmıştır.
Davacı dava dilekçesinde kısaca ' müvekkil C senedi tahsil edemeyince Senedi A'ya geri vermiştir. Ancak cirosunu silmeyi unutmuştur. Yapılan takip kötü niyetli bir takiptir. Davalı D senet için herhangi bir ödeme yapmamıştır.' demiştir.

1) Davacı Tacir olduğundan 'Ciroyu silmeyi unuttum' diyerek sorumluluktan kurtulamaz diye düşünmekteyim. Keza Basiretli işadamı gibi davranma zorunluluğu mevcuttur.

2) Müvekkilim iyiniyetli 3. kişi olup bahsi geçen kötü niyet iddiasının müvekkili bağlamayacağı kanaatindeyim. Kaldı ki bono devri için ciro zorunluluğu dahi bulunmamaktadır.

3) Kafamı karıştıran tek şey bu kadar zayıf iddialar üzerine nasıl İhtiyati Tedbir kararı verilebildiğidir. Gözümden kaçan ya da bu iddialarda müvekkili bağlayan bir durum mu vardır. Başına daha önce böyle bir olay gelmiş meslektaşım bilgilerini paylaşırsa sevinirim. Şimdiden teşekkürler.