Sevgili meslektaşlarım;
Mirasbırakan 1992 yılında “murisim müteveffa ……den ırsen ve teselsülen intikal edecek ..ili……ilçesi……mahallesindeki tüm taşınmaz mallardaki hak ve hisselerimi ….....ne terk ve vasiyet ediyorum”şeklinde noterden vasiyetname düzenlemiştir.
Mirasbırakan vasiyetini her ne kadar muayyen mal vasiyeti şeklinde yapmış olsa da ölüm tarihinde vasiyetnamede belirtilen malların dışında gerek kendi adına gerekse eşinin adına başkaca hiçbir mal varlığı yoktur.Fiili durum Atanmış mirasçılıktır aslında.
Mirasbırakanın dul ve çocuksuz vefatı üzerine,
1-Vasiyetname Sulh hukuk Mahkemesinde açılıp okunmuş daha sonra vasiyetnamenin Tenfizi için dava açılmıştır.
2-Mahkeme Vasiyetnamenin aynen Tenfizine karar vermiş ve bu karar 1995 yılında kesinleşmiştir.
3-Vasiyetnamenin Tenfizi Davası devam ederken Yasal mirasçılar tarafından Vasiyetnamenin İptali davası açılmış ve Tenfiz davası bekletici mesele yapılmıştır.
4-Vasiyetnamenin İptali Davası da reddedilmiş ve bu karar da kesinleşmiştir.
5-Tenfiz davasında “vasiyetnamenin aynen tenfizine”denmiş ve ancak tescil ibaresi eklenmemiştir.
Aradan geçen süre içersinde mirasçı atanan kişi taşınmazları fiilen kullanmış ancak tescil yaptıramamıştır.Tescil sorunumuzu aşabilmek için;
-Tarafımızdan Tenfiz dosyasından Tescili de içeren Tavzih talebi ile talepte bulunulmuş ancak talebimiz zamanaşımından reddedilmiştir.
-Mirasçılık belgesi istemli Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açılmış ancak bu talebimiz de zamanaşımı (hangi zamanaşımının uygulandığı belirtilmemiş) gerekçesi ile reddedilmiştir. (Bu kararı temyiz etmeyi düşünüyoruz)
Sorum şudur;
-Vasiyetnameye dayalı tapu İptal ve Tescil talepli dava açabilirmiyiz.10 yıllık zamanaşımı süresi işlermi?Daha önce verilen ve kesinleşen kararlar lehimize durum yaratır mı?
-Vasiyetnamenin gerçekte atanmış mirasçılık olduğunu kanıtlayabileceğimiz( geçen zaman da göz önüne alınarak) bir dava söz konusu olur mu?
İlgilenen Tüm Meslektaşlara Teşekkürlerimi iletiyorum.