Belirsiz Alacak Davası olarak açılan Katkı payı davasında dava değeri ek raporla belirli hale gelmiş davacı vekili dava değeri arttırım dilekçesi vermek için süre talep etmiş mahkeme hakimi bu taleple ilgili bir karar vermeden ve HMK 184 hükmüne aykırı bir şekilde tahkikatı bitirdiğini ve bir sonraki celsenin sözlü yargılama celsesi olacağına karar vererek duruşmayı bitirmiştir. Celse sonunda hakim sözlü olarak sözlü yargılama celsesine kadar arttırımı yapabilirsiniz şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bilindiği üzere HMK gereği ıslah ancak tahkikat sonuna kadar yapılabilir. Her ne kadar dava değerini arttırım dilekçesi için HMK 107 de bir süre belirtilmemiş ise de doktrinde belirsiz alacak davasında alacağın belirli hale gelmesinden sonra dava değeri arttırımının ancak tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği belirtilmiştir (Pekcanıtez )

Konuyla ilgili bir yargıtay kararı bulamadığım için sizin aşağıdaki konularda fikrinizi almak istiyorum.

1) Davacı tahkikat bittikten sonra değer arttırımı yaparsa usul açısından bunun davaya nasıl bir etkisi olur?

2) Mahkeme durumu farketmeyip davayı kabul etse Yargıtay konuyu resen dikkate alabilir mi?

3) Tahkikat HMK 184 e aykırı olarak sonlandırıldığından bu sebeple ara karardan rücu talebi yapılması uygun olur mu?

Mahkeme bu talebi reddederse Yargıtay tahkikatın usulüne uygun bitirilmediği ve bu durumun HMK 27 maddesine aykırılık oluşturduğunu bu nedenle ortada usulüne uygun bitmiş bir tahkikat olmadığından davacının yaptığı değer arttırımının usulüne uygun olduğuna karar vererek bu konuda karşı tarafın temyiz sebeplerini reddedebilir mi?

Not: Ek dava açılması mümkün bir konu olsada faiz kaybı olacağından bu durumu düşünmüyoruz şimdilik.

Aynı zamanda zamanaşımının dolmasına da 1 yıl kaldı.