| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		T.C. 
YARGITAY 
HUKUK GENEL KURULU 
E. 1999/12-1003 
K. 1999/1017 
T. 1.12.1999 
• BORCUN BANKA ZİMMETİNDE SAYILMASI ŞARTLARI 
• BANKA MEVDUAT HESABI ( Haciz Edilmesi Usulü ) 
• HACİZ İHBARNAMESİ ( Bankaya Mevduat İçin ) 
• BANKADAKİ MEVDUATIN HACZİ ( Haciz İhbarnamesinin Gerekli Şartları İhtiva Etmemesi ) 
• HACİZ İHBARNAMESİNİN GEREKLİ ŞARTLARI İHTİVA ETMEMESİ ( Borçlunun Bankadaki Mevduatının Haczi ) 
• BANKAYA GÖNDERİLEN HACİZ YAZISI ( Borçlunun Bankada Mevduatı Bulunmuyorsa Borç Bankanın Yedinde Sayılamaz ) 
• BORÇLUNUN BANKADAKİ MEVDUATI VE ALACAĞI ( Menkul Hükmünde Olması ) 
• HACİZ ( Borçlunun Bankadaki Mevduatını ) 
• HACZİN TEKEMMÜLÜ ( Bankaya Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Edilmesinin Gerekmemesi ) 
• BANKA MEVDUATININ HACZİNDE ŞEKİL 
• ŞİKAYET ( Borçlunun Bankadaki Mevduat ve Alacağını Haciz ) 
• ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ MAL VE ALACAKLARIN HACZİ ( Bankadaki Mevduatın Haczi ) 
2004/m.106,16,58,68,88,89 
ÖZET : Bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi yapılır. Ancak,  bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline,  yani bankaya gidilmesine gerek yoktur. Haciz tutanağı İcra Dairesi`nde  düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza  edilir. Bu işlemlerin tamamlanması ile borçlunun bankadaki mevduatı  haczedilmiş olur. Haczin tekemmülü için bankaya İİK`nun 89. maddesi  gereğince haciz ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması şart  değildir.  
DAVA: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama  sonunda; Ankara 11. İcra Tetkik Mercii Hakimliği`nce şikayetin kabulüne  dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/76, 25 sayılı kararın incelenmesi  karşı taraf alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.  Hukuk Dairesi`nin 7.04.1999 tarih ve 1999/3833-4357 sayılı ilamı ile; (  ... Borçlunun üçüncü kişilerdeki ( bankadaki ) alacağı-mevduatı İİK`nun  106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle, bankadaki  mevduatın haczi menkul haczi gibi yapılır. Ancak, bankadaki mevduat  hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline, yani bankaya  gidilmesine gerek yoktur. Haciz tutanağı İcra Dairesi`nde düzenlenir ve  haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. Bu  işlemlerin tamamlanması ile borçlunun bankadaki mevduatı haczedilmiş  olur. Haczin tekemmülü için bankaya İİK`nun 89. maddesi gereğince haciz  ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması şart değildir. İİK`nun  88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi, bankaya haciz  ihbarnamesi gönderilmesi, bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini  önleyen bir muhafaza tedbiridir. Borçlunun bankada mevduatı varsa,  bankaya gönderilen haciz yazısı birinci haciz ihbarnamesindeki şartları  ihtiva etmese bile geçerli ve yeterli olup, borçlunun mevduatı  haczedilmiş sayılır. Haciz tebliğ yazısını alan banka, artık borçluya  ödeme yapamaz. Sadece İcra Dairesi`ne ödemede bulunabilir. Borçlunun,  bankada mevduatı yok ya da borca yeterli değil ise, işte o zaman haciz  yazısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi arasındaki özellik ortaya çıkar.  
Bir başka deyişle bankada mevduatın bulunmaması halinde İİK`nun 89.  maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı ile anılan maddedeki  sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılamaz. Somut olayda  bankaya gönderilen haciz yazısının iptali şikayet edildiğine göre,  mercice yukarıdaki ilkeler gözönüne alınarak, şikayetin reddi  gerekirken, kabulü isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya  yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece  önceki kararda direnilmiştir.  
Temyiz eden: Karşı taraf alacaklı vekili.  
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz  edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği  görüşüldü:  
KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve  kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk  Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak  gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu  nedenle direnme kararı bozulmalıdır.  
SONUÇ: Karşı taraf alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,  direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden  dolayı HUMK`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.12.1999 tarihinde  oybirliği ile karar verildi. 
 
 
 
 
. 
Şimdi sorun  bankanın uhdesinde bulunan kamulaştırma bedellerini sırf borçlunun hesabında bulunmadığı gerekçesiyle haciz etmemesi mümkün mü ? 
 
Yukardaki karar gereği ilk haciz müzekkeremiz İİK 89/1  vasfındadır.Çünkü  haciz müzekkeremizin içeriği borçlunun alacak ve  haklarını tümünü  kapsar şekilde düzenlenmiş bu durumda 2. haciz ihbarnesi göndermemiz işimizi görür mü ? 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |