Mesajı Okuyun
Old 03-05-2016, 16:53   #8
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012 / 5994
Karar: 2012 / 22210
Karar Tarihi: 25.06.2012


ÖZET: Borçlunun mahkemeye başvurusu, ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve dayanak ilamın Yargıtay tarafından bozulması sebebiyle takibin iptali istemine ilişkindir. Nafaka alacağı ayrılık süresince kocanın geliri bulunmayan karısına bakma ve onun geçimini sağlama yükümlülüğü devam edeceğinden, aile hakimi, ayrılık kararında tedbir nafakasına hükmetmiş, anılan hükmün bozulduğuna, kaldırıldığına, geçersiz olduğuna dair bir karar da verilmemiştir. Bu sebeple nafaka alacağının niteliği de göz önünde bulundurulmak suretiyle bu yöne dair takibin devamını sağlar nitelikte karar verilmesi gerekirken takibin durdurulmasına dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.(4721 S. K. m. 169, 462)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup; dava dosyası için Tetkik Hakimi P... Ç... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Kadıköy 2. Aile Mahkemesi'nin 31.3.2009 tarihli ara kararıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve bilahare 25.2.2010 gün ve 2009/50 Esas, 2010/151 Karar sayılı kararı ile de <tarafların 18 ay süreyle ayrılmalarına, ayrılık kararı süresince aylık 600 TL tedbir nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine> karar verildiği, anılan bu kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 20.6.2011 tarih ve 2010/10152 Esas, 2011/10863 Karar sayılı ilamı ile <... davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun ön mesele sayılması gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi...> gerekçesiyle bozulduğu görülmektedir.

Borçlunun mahkemeye başvurusu, ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve dayanak ilamın Yargıtay tarafından bozulması sebebiyle takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yetki itirazının reddiyle takip dayanağı ilamın bozulmasının icra işlemlerini olduğu yerde durduracağından bahisle takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.

Nafaka alacağı T.M.K.nun 169 ve devamı maddeleri uyarınca verildiğine göre, ayrılık süresince kocanın geliri bulunmayan karısına bakma ve onun geçimini sağlama yükümlülüğü devam edeceğinden, aile hakimi, ayrılık kararında tedbir nafakasına hükmetmiş, anılan hükmün bozulduğuna, kaldırıldığına, geçersiz olduğuna dair bir karar da verilmemiştir. Bu sebeple nafaka alacağının niteliği de göz önünde bulundurulmak suretiyle bu yöne dair takibin devamını sağlar nitelikte karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin durdurulmasına dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle nafaka alacağının tahsiline hasren İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)