03-05-2016, 16:49
|
#7
|
|
T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2009 / 6576
Karar: 2009 / 14462
Karar Tarihi: 30.06.2009
ÖZET: Kanunda, mahkeme ara kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmediği gibi, mahkemece ara kararlarıyla verilen tedbir nafakaları da hükmün kesinleşmesine kadar ilam mahiyetinde sayılamayacağından, ilamlı takibe konu edilemezler.(2004 S. K. m. 38)
Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK'nin 38. maddesinde ilam mahiyetini haiz belgeler; <mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarın havi re'sen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler> olarak sayılmış olup bu belgelerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemede, mahkeme ara kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmediği gibi, mahkemece ara kararlarıyla verilen tedbir nafakaları da hükmün kesinleşmesine kadar ilam mahiyetinde sayılamayacağından, ilamlı takibe konu edilemezler. (HGK'nın 11.06.1997 gün ve 97/12-352 - 97/538)
Açıklanan nedenlerle mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
|