 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Zeynep TÜFEKÇİ |
 |
|
|
|
|
|
|
Sayın Meslektaşım;
Tersten başlayacak olursak; Ara kararla hükmedilen Tedbir Nafakasının ilam hükmünde olduğu yönünde kararlar var. ÖRNEK;
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/19435
K. 2012/1797
T. 26.1.2012
• ARA KARARDA HÜKMEDİLEN TEDBİR NAFAKASI ( İlam Niteliğinde Olduğu - Davacının Yerleşim Yeri İcra Dairesinin de Yetkili Olduğu )
• TEDBİR NAFAKASI ( Ara Kararla Hükmedilen Nafakanın İlam Niteliğinde Olduğu - Nafaka Alacaklarında 2004 S.K. Md. 50 Hükmü Uygulanmayacağı )
• NAFAKA ALACAKLARINDA YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( 2004 S.K. Md. 50 Hükmü Genel Yetkili İcra Dairesinin Borçlunun Yerleşim Yeri İcra Dairesi Olduğu Hükmü Uygulanmayacağı - Ara Kararda Hükmedilen Tedbir Nafakası Takibinde Alacaklının Yerleşim Yeri İcra Dairesinin de Yetkili Olduğu )
• YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( Nafaka Alacaklarında 2004 S.K. Md. 50 Hükmü Uygulanmayacağı - Ara Kararda Hükmedilen Tedbir Nafakasına İlişkin Takipte Alacaklının Yerleşim Yeri İcra Dairesi de Yetkili Olduğundan Yetki İtirazının Reddine Karar Verileceği )
4721/m.177
2004/m.50
1086/m.9
ÖZET : Davacı tarafça mahkemenin ara kararıyla hükmettiği tedbir nafakasının tahsili için ilamsız takip yapılmışsa da; mahkemenin ara kararıyla hükmettiği nafaka ilam niteliğindedir. Nafaka alacaklarında, İİK'in 50. maddesi hükmü yani genel yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri icra dairesi olduğu hükmü uygulanmaz. Davacının yerleşim yeri Edirne ili olduğuna göre, yetkili icra dairesi Edirne İcra Daireleridir. Yetki itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmelidir.
Bu kararda olduğu gibi Ara kararın ilam niteliğinde olduğu kabul edilir ise şikayet süresi de bulunmuyor. Örnek :
T.C.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No:2008/163
Karar No:2008/2638
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, Fatih 2.Aile Mahkemesinin 17.7.2005 tarih, 2004/774 esas - 2005/705 karar sayılı ilamında hükmolunan tedbir ve boşanma halinde karardan itibaren yoksulluk nafakasını takip konusu yapmıştır.
Borçlu, şikayetinde; sözkonusu tedbir nafakasına ilişkin olarak alacaklının Fatih 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/842 esas - 2002/515 karar sayılı ilamı uyarınca hükmedilen aylık 100 Milyon nafakanın Fatih 1.İcra Müdürlüğünün 2002/8163 esas sayılı dosyasıyla takip konusu yaptığı dolayısıyla talep edilen ikinci tedbir nafakasının mükerrer olduğuna ve mükerrer takip edildiği belirtilmiştir.
Borçlunun iddiasına göre her iki takip de ilama dayalı olup burada yapılan mükerrerlik iddiası ilama aykırılıktan kaynaklandığından süresiz şikayete tabidir. Ayrıca, borçlu, ilama aykırı olarak alacak miktarlarının fazla istendiğini ve faizinde fahiş hesap edildiğini ileri sürdüğünden bu şikayetlerde, ilama aykırılıktan kaynaklanmış olmakla süresiz şikayete tabidir. Mahkemece borçlu şikayetlerinin esası incelenerek bir karar vermek gerekirken şikayetin süre yönünden reddi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/02/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Ancak Ara Kararın ilam hükmünde olduğu yönündeki karara katılmıyorum.( Ki 3. dairenin kararları da çoğunlukla Ara Kararı ilam hükmünde görmüyor )
Yine Mart ayında Ocak- Şubat Mart, Haziran ayında Nisan- Mayıs - Haziran, Ağustos ayında ise Temmuz - Ağustos ve devam eden aylar istenmiş ise takipte de bir sorun olmadığı kanaatindeyim. Zira tek dayanak olabilir ancak talep edilen aylar farklı. Mükerrer talep edilen bir alacak yok. Sadece son takipte -devam eden aylar- istendiğinden, bundan sonra yapılacak bir takip usulsüz olacaktır.
İyi çalışmalar.
|
|
 |
|
 |
|
Üstadım, yanıtınız için teşekkür ederim. İlamlarda mükerrerlik yok. Ancak aynı ilamın 3 faklı takip ile istenmesinin dürüstlük kuralı ile uyuşmadığını düşünüyorum. Zira tek takip yapılmak ile 3 takip yapılmak arasında hiç olmazsa borçlu aleyhine vekalet ücreti bakımından hatalı olacağını düşünüyorum. Benim dayanağım bu açıkçası. Ayrıca 3 ayrı takip yapıldığı için 3 ayrı takip dosyasından da borçlu müvekkilin emekli maaşına haciz konulabilecektir ki somut olayda 2 icra takibi için emekli maaşına haciz konmuş durumdadır.