Mesajı Okuyun
Old 31-03-2016, 12:19   #3
tiryakim

 
Varsayılan Nispi Mümkün değil- Maktu Mümkün

Alıntı:
Yazan GoodNews
Meslektaşlarım merhaba,

Takip ettiğim bir ceza davasında müvekkilim taksirle orman yangınına neden olmak suçundan yargılanıyordu, Mahkemece suçlu bulundu ve hakkında ceza verildi. Kararda katılan idare lehine hem maktu hem de idarenin oluşan zarar miktarı üzerinden (Bilirkişilerce hesaplanmış) nisbi avukatlık ücretine hükmedildi. Ceza yargısında hem maktu hem de zararın miktarı ve tazminine ilişkin bir tespit hükmü içermemesine rağmen nisbi vekalet ücretine hükmedilebilir mi?

Konu hakkında bilgisi olan meslektaşlarımın cevap vermesini rica ederim.

Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.

T.C. YARGITAY
19.Ceza Dairesi
Esas: 2015/9382
Karar: 2016/1509
Karar Tarihi: 09.02.2016
YAKACAK NİTELİKTE EMVAL VEREN AĞAÇ KESME SUÇU - KATILAN İDARE LEHİNE HÜKÜM TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE OLAN AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİNE GÖRE MAKTU VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ - NİSBİ VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLDİĞİ - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI


ÖZET: Davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

(6831 S. K. m. 112, 113, 114)

Dava ve Karar: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.

Ancak,

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.

Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,

Sonuç: Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, hüküm fıkrasından nispi vekâlet ücretine ilişkin bölümünün çıkarılmak suretiyle başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı