Mesajı Okuyun
Old 29-02-2016, 17:18   #3
Av. Koç

 
Varsayılan

Doğrudan tam yargı davalarında 1 ve 5 yıllık sürelerde (İYUK 13) idareye başvuru sonucunu takiben idari dava açma süresinde dava açılabiliyor. Beyanınıza göre bu süre geçirilmiş.

Kanımca ceza zamanaşımının idari yargıda tam yargı davalrında da uygulanmasının yolu açılmalıdır, zira uzamış zamanaşımın amacı fiilin sahibi ceza kovuşturmasına uğrayabiliyor hatta bu fiilinden dolayı mahkum olabiliyorken mağdurun zararın tazminini isteyememesinin önüne geçmektir. Gerçekten daha ağır sonuçları olan ceza davası yoluyla devletin takip edebildiği kişinin, zarara uğrayan kişiden zamanaşımı dolayısıyla korunmasının manası yoktur. Bu anlamda tam yargı davasına uzamış ceza zamanaşımının uygulanması gerekmekte kanaatindeyim.
Ancak idari yargıda açacağınız davanın davalısı doktor olmayacağından devlete ceza davası zamanaşımı uygulanmayacaktır diye de düşünülebilir. Zira bu zamanaşımı kime karşı işliyorsa ona karşı kullanılabilir denilebilir. Sonuç olarak mevcut durumda uzamış zamanaşımının tam yargı davasında uygulanması mümkün görünmemekte. Mahkemelerin (idari yargı hakimleri şekilci meklektaşlarımız) İYUK sürelerinden dolayı red vermesi kanımca kuvvetle muhtemel.

A- Tam yargı davası süresinin gerçekten geçirilip geçirilmediğini araştırabilirsiniz:Örneğin Anayasa Mahkemesi 05.11.2015 tarih ve 2013/7400 sayılı bireysel başvuru kararında İYUK m.13’teki 5 yıllık zamanaşımının olay tarihinden itibaren değil, ‘mağdurların "yaşadığı zararı gerçekte değerlendirebildiği’ tarihten itibaren hesaplanması gerektiği’ yolunda saptamada bulunmuştur.Somut olayınıza göre bu sürenin geçirilmediği iddiasına dayanabilirsiniz. 1 yıllık süre idari eylemi öğrendiğiniz süre ile başlayacağından eylemin idari niteliğini öğrendiğinizden itibaren 1 yıl geçmediğini somut olaya göre değerlendirebilirsiniz.

B- Adli yargıda eylemin "kişisel kusur" oluşturduğunu, AY m.129'un uygulanamayacağını öne sürerek dava açabilirsiniz.Ancak bunun için doktorun açıkça görevinden ayrılabilir hatası olmalıdır, aksi halde Yargıtay bu davalarda idari yargıyı görevli görmeye meyilli.

Meslektaşların alternatif bir çözüm yolu var mı doğrusu merak etmekteyim ve takipteyim.