Öncelikle benim cevabımla bağlı kalmayıp, bir muhasebeci ile konuşmanızı da önerdikten sonra bildiklerimi aktarayım:

İşyeri açılış yaparken tapu kaydı sunamıyorsanız, tarafı olduğunuz bir kira akdi sunmak zorundasınız. Ev ailenizin olsa, tapu sahibi ile sembolik bir sözleşme yapabilirdiniz ve bu sözleşmede bir odayı kiralamış gözükmeniz de mümkün. Ancak ailenizin de orada kiracı olduğu düşünüldüğünde olay çıkmaza giriyor gibi. Bence doğru olan asıl ev sahibinizle aranızda ayrı bir sözleşme yapmanız ancak muhtemelen o buna yanaşmayacaktır (zira yaparsa onun için de stopaj borcu doğacak). Alternatif olarak kiracı olan aile ferdinizle sizin aranızda bir alt kira sözleşmesi yapılması aklıma geliyor ancak bunun da ev sahibiniz açısından akde muhalefet olacağını hatırlamak gerek.

Bence en sağlıklı çözüm (ev sahibiniz kabul ederse!), aile ferdinizin yaptığı sözleşmede kiralayan sıfatını sizin üzerine almanız. Bu üç tarafında da muvaffakati ile devir yoluyla olabilir veya doğrudan o sözleşmeyi fesh edip, kiralayanın siz olduğunuz ayrı bir sözleşme yapabilirsiniz. Ancak bu sözleşmede mecurun işyeri amaçlı kullanılacağını belirtmeniz gerekecek (maliyeye sunacağınız için) ve bu da kiralayan açısından da stopaj yükümlülüğü doğurması açısından ev sahibinizin sıcak bakacağı bir çözüm olmayabilir. Ayrıca ikamet olarak gözüken bir yeri işyeri olarak kiralamak da istemeyebilir haklı olarak.

Stopaj tam olarak yüzde 20 değil ama evet o civarda ve evet bunu 3 aylık aralıklarla ödüyorsunuz (her üç ayda bir üç aynı toplamı şeklinde).

Kiranın yüksek olması ise aslında çok önemli değil, zira stopajın yükseldiği doğru ama kiranın yarısını masrafa yazdığınız için verginizden düşmesi anlamında da aslında avantajlı bir yanı var.

THS'de "home ofis" diye ararsanız benzer başka konularda yararlı mesajlar bulabilirsiniz.