Mesajı Okuyun
Old 22-02-2016, 22:49   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 16221
Karar: 2013 / 23388
Karar Tarihi: 24.06.2013

ÖZET: Olayda borçlunun icra mahkemesi önünde ... tarihli duruşmada usulüne uygun olarak ...TL'yi ikrar etmesinin mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu ve alacaklının alacağının 2004 Sayılı Kanunun ilgili maddesinde belirtilen belgelerle ispatına gerek olmadığı gerekçesi ile bozulduğu, Dairemizin bu bozma ilamına yönelik olarak borçlunun karar düzeltme isteminin de Dairemizce reddedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, borçlunun itirazının ... TL asıl alacakla ilgili olarak kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, takibe konu alacağa yönelik itirazın tamamen kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. (2004 S. K. m. 68)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu ve mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.07.2010 tarih ve 2008/1223 E. 2010/857 K. sayılı ilamının hüküm bölümünde yer alın <Davacı vekilinin kabul beyanı da dikkati alınarak takibin 4.309,49 TL üzerinden normal takip yapmakta muhtariyetine> hükmüne dayalı olarak alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin mahkemece 17.02.2011 tarihli kararla şikayet olarak nitelendirildiği ve davanın reddine karar verildiği, davanın reddine ilişkin bu kararın Dairemizin 29.11.2011 tarih ve 2011/8719 E. 2011/25252 K. sayılı kararı ile istemin itirazın kaldırılması olduğu ve İİK'nun 68 ve devamı maddeleri uyarınca inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, belirtilen bu bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, 16.02.2011 tarihinde takibin İİK'nun 68. maddesi anlamında belgelere dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın da Dairemizin 18.09.2012 tarih ve 2012/8674 E. 2012/26869 K. sayılı kararı ile; borçlunun icra mahkemesi önünde 13.07.2010 tarihli duruşmada usulüne uygun olarak 3.700 TL'yi ikrar etmesinin mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu ve alacaklının alacağının İİK'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerle ispatına gerek olmadığı gerekçesi ile bozulduğu, Dairemizin bu bozma ilamına yönelik olarak borçlunun karar düzeltme isteminin de Dairemizce reddedildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, borçlunun itirazının 3.700 TL asıl alacakla ilgili olarak kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, takibe konu alacağa yönelik itirazın tamamen kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)