Mesajı Okuyun
Old 16-02-2016, 12:45   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/3313
Karar: 2002/4951
Karar Tarihi: 06.11.2002


TASARRUFUN İPTALİ - BORÇLUNUN ALACAĞI KARŞILAYACAK MAL VARLIĞI OLMAMASI - ACİZ VESİKASI

ÖZET : Diğer borçluların aciz halinin gerçekleşmemiş olması tasarrufun iptali davasının davalısı olan borçlu lehine dikkate alınabilecek bir husus değildir. Dava konusu olayda, İİK.nunun 105/2 maddesi uyarınca dava şartı ( aciz hali ) gerçekleştiğinden mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Aksine görüşle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.



(2004 S. K. m. 105/2, 277)

Dava : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Günay Salman geldi. Davalılar avukatı gelmediler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava İİK.nun 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece aciz halinin gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlu hakkında İcra Müdürlüğü'nce verilmiş kesin bir aciz belgesi mevcut değil ise de, borçlunun evinde ve eşinin huzurunda yapılan 8.4.1999 tarihli ihtiyati haciz zabıt varakasında borçlunun haczi kabil mallarının bulunmadığı, haczedilenlerinde takip alacağına yetmediği belirlenmiş, borçlunun haczedilen taşınmazının icraca yapılan kıymet takdirinde ise alacağın çok altında bir değerinin olduğu görülmüştür. Diğer borçluların aciz halinin gerçekleşmemiş olması tasarrufun iptali davasının davalısı olan borçlu lehine dikkate alınabilecek bir husus değildir. Dava konusu olayda, İİK.nun 105/2 maddesi uyarınca dava şartı ( aciz hali ) gerçekleştiğinden mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Aksine görüşle davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 250 milyon TL duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınarak davacı vekiline verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 6.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.