| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		Bir kimsenin ismi, fotoğrafı, düşücesi,... üzerindeki haklar kişilik haklarından olup kişiye de sıkı sıkıya bağlıdır. Kişilik hakları zarara uğrayan bir kimse Bk. ve MK. çerçevesinde tazminat (maddi/manevi) haklarını ileri sürebilecek, söz konusu haksız duruma son verilmesini de talep edebilecektir. Buradaki kriter kişinin adının, izinsiz kullanımı ve kullananın haksız olmasıdır.  
 
 
 
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2001/4-926 T. 17.10.2001 
 Kişilik haklarına şahsa sıkı sıkıya bağlı, devredilemeyen ve  vazgeçilemeyen haklar olup; hayat beden ve ruh tamlığı, düşünce ve  çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet, ad ve resim üzerindeki haklar olarak  sayılabilir ve bu sayılanlarla da sınırlı değildir. Resim ve portreler  bir kimsenin dış görünüşünü o insanı tanımaya imkan verecek biçimde  yansıtan nesnedir. Bir kimse, dış görüntüsü üzerinde hak sahibidir.  Resim üzerindeki kişilik hakkı Medeni Hukuk yönünden korunduğu gibi 5846  sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5680 sayılı Basın Kanunu ile  de özel düzenlemeler getirilmiştir. Bir kimsenin izni olmadan resminin  yayınlanamayacağı genel kuraldır. İzin alınmaksızın bir kimsenin  resminin hangi hallerde yayınlanabileceği, Fikir ve Sanat Eserleri  Kanununun 86. maddesinde gösterilmiştir. 
 Kişilik hakları tecavüze uğrayan kişi, BK.nun 49. maddesine göre manevi tazminat talebinde bulunabilir. 
 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 86. Maddesi, eser  niteliğinde olmasalar dahi, resim ve portrelerin, tasvir edilen  kişilerin muvafakati alınmaksızın teşhir veya başka şekillerde umuma  arzedilemeyeceğini öngörmektedir. Bu hükümdeki “resim ve portreler”  ibaresi; fotoğrafları, çeşitli tekniklerle yapılmış portreleri, tek  başına veya topluluk içinde bulunurken çekilmiş resimleri ifade  etmektedir. Bütün bunların, izinsiz olarak teşhiri veya umuma arz  edilmesi ya da örneğin bir ilanda, vitrinde vs. kullanılması, anılan  hükümle yasaklanmıştır. 
 Belirtilmelidir ki, Yasa’nın bu hükmüyle korunan şey; resim, portre  veya fotoğrafın “eser” niteliği değil, bunlarda tasvir olunan kimsenin  kişilik hakkıdır. ( Bakınız: Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet  Hukuku, 1. Bası, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. sayfa:274 ) 
 Dolayısıyla, bu yasağa aykırı nitelikteki eylemler, kişilik haklarına  saldırı oluşturur ve Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi çerçevesinde manevi  tazminat yükümlülüğü doğurur. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |