27-01-2016, 13:32
|
#5
|
|
Somut olayda taşınmaz mülkiyetinde sorun olmadığı gibi mirasçılar dışında 3.kişinin iyi-köyü niyetli ve- veya taşkın inşaat vs. de söz konusu değildir. Burada mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirme yapılacak hukuki yararın varlığı kabul edilecektir.
Ancak ayrık durumlarda dahi iyiniyet şartları ile birlikte yapı malikinin hakları korunabilmektedir.....
''2981 Sayılı Kanunun 3290 Sayılı Kanun ile değişik 10/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak 3. bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça ( mütemmim cüz ) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu sebeple yukarda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur. ( T.C.
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2011/4780 K. 2011/7011 T. 9.6.2011
|