Mesajı Okuyun
Old 23-01-2016, 22:09   #5
Av. Hande Temeltaşı

 
Varsayılan

Tam olarak işinize yarar mı bilemiyorum ancak kararda her takip için ayrı ayrı aciz belgesi alınması gerektiğinden bahisle verilen ret kararı bozulmuş. Ancak aşağıda bir de aleyhe bir karar var.

T.C YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2008 / 1952
Karar: 2008 / 5312
Karar Tarihi: 13.11.2008

ÖZET: Davacı tarafça yapılan takipler sırasında borçlunun adresini terk ettiği, hakkında birden çok takip yapılarak taşınmaz ve aracına hacizler konulduğu, dosyalara sunulan mal beyanlarında hem borçlunun hem de ortağı olduğu diğer borçlu şirketin ödeme gücünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tapu sicil müdürlüklerine ve trafik tescil bürolarına yazılan müzekkerelere verilen cevaplar da nazara alındığında borçlunun aciz halinde olduğunun kabulüne zorunluluk bulunmaktadır. Hal böyle olunca davanın diğer şartlarının varlığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.(2004 S. K. m. 277)

Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı borçlu Birsen aleyhine takip yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını bu nedenle borçlunun taşınmazını davalı olan kızı Ebru'ya onun tarafından da diğer davalıya satışa ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Nuray vekili cevap dilekçesiyle, taşınmazın gazete ilanından bulunduğunu, gerçek bedelinin banka havalesi ve nakit olarak ödendiğini satımın muvazaalı olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, tasarrufun iptali davasının koşullarından birinin de aciz belgesi alınması olduğu, her takip için ayrı ayrı aciz belgesi sunulması gerektiği, borçlunun terk ettiği adreslerde tutulan haciz zabıtlarının aciz belgesi yerine geçen tutanaklardan olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Davacı tarafça yapılan takipler sırasında borçlunun adresini terk ettiği, hakkında birden çok takip yapılarak taşınmaz ve aracına hacizler konulduğu, dosyalara sunulan mal beyanlarında hem borçlunun hem de ortağı olduğu diğer borçlu şirketin ödeme gücünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tapu sicil müdürlüklerine ve trafik tescil bürolarına yazılan müzekkerelere verilen cevaplar da nazara alındığında borçlunun aciz halinde olduğunun kabulüne zorunluluk bulunmaktadır. Hal böyle olunca davanın diğer şartlarının varlığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine, 13.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir de İstanbul Barosu Dergisinin ( Cilt: 85 • Sayı: 2 • Yıl: 2011 )sayısında,"Tasarrufun iptali davalarında, her icra takibi için ayrı ayrı aciz vesikası ibraz edilmesi gerekeceğini" (7. HD. 10.3.2009 T. 3739/1268) diyerek bir karar paylaşılmış ancak tam metin bulunmuyor.