Mesajı Okuyun
Old 19-01-2016, 12:47   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/2078
K. 2002/2562
T. 5.4.2002
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Nedeniyle )
• İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET ( Ortaklar Arasında Zorunlu Dava Arkadaşlığı Olması )
• ZORUNLU DAVA ARKADAŞLIĞI ( İştirak Halinde Mülkiyette Ortaklar Arasında Zorunlu Dava Arkadaşlığı Olması )
• TEREKE TEMSİLCİSİ ( İştirak Halinde Mülkiyette Terekeye Temsilci Atanması Durumunda Davayı Takip Etme Yetkisinin Tamamen Temsilciye Geçmesi )
818/m.213
4721/m.701,702
743/m.629,630
1086/m.47
ÖZET : İştirak halinde mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, terekeye dahil bir taşınmaz hakkında 3.kişilere karşı açacakları davada birlikte hareket etmek zorunda oldukları gibi aynı sebeplerle 3.kişilerin açacakları davalarda da davanın bütün mirasçılara yöneltilmesi gerekir. Terekeye temsilci tayin ettirilmesi durumunda davayı takip yetkisi tamamen temsilciye geçer. Davanın, tereke temsilcisi tarafından takip ile devamı ve sonuçlandırılması gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.6.1994 ve 26.10.1994 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen davada ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 18.9.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ( K.Davalı ) ve vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen karşılık dava ise muvazaa hukuksal nedenine dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.

Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, karşılık davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ( K.davalı ) vekili temyize getirmiştir.

Miras bırakanın ölüm gününe göre terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. Davacı Kazıl G., kişisel hakkına dayanarak tapu iptali tescil istemektedir ve Mehmet Ü. mirasçısı olmayıp 3.kişidir. Karşılık davanın davacıları ise miras bırakan Mehmet Ü.'ün mirasçılarının bir kısmıdır. İştirak halinde mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olup, terekeye dahil bir taşınmaz hakkında 3.kişilere karşı açacakları davada birlikte hareket etmek zorunda oldukları gibi aynı sebeplerle 3.kişilerin açacakları davalarda da davanın bütün mirasçılara yöneltilmesi gerekir.

Bu itibarla yargılama sırasında, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2.2.1995 tarihli kararı ile iştirakçiler dışından İbrahim T. isimli kişi miras bırakan Mehmet Ü. terekesine temsilci olarak atanmıştır. Temsilci tayininin amacı, mirasçılar adına terekenin idare edilmesini ve terekenin temsilini sağlamaktır. Temsilcinin görevleri, miras ortaklığını ( şirketi ) temsil etmek ve terekeyi idare edip, gereken davaları açmak husumeti kabul etmektir. Terekeye temsilci tayin ettirildikten sonra, davayı takip yetkisi tamamen temsilciye geçer. Oysa eldeki davada, temsilci tayin edilen İbrahim T. bir kez duruşmaya gelmiş, sonraki duruşmalara katılmamıştır. Temsilcinin bu sıfatla bir kısım iştirakçiler vekiline verilmiş vekaletnamesi de yoktur. Karar başlığında da bu sıfatla yer almadığı görülmüştür. Davanın, tereke temsilcisi tarafından takip ile devamı ve sonuçlandırılması gerekirken, mahkemenin bu zorunlu kurala uymadan karar vermiş olması yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ( K.davalı ) vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde geri verilmesine, 5.4.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.