|
Bir de Yargıtay kararı buldum.
T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/19850
K. 2015/6025
T. 25.3.2015
• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ İSTEMİ ( Taraflara Davaya Konu Taşınmaza Yakın Bölgelerden ve Yakın Zaman İçinde Satışı Yapılan Benzer Yüzölçümlü Satışları Bildirmeleri İçin İmkan Tanınması Lüzumu Halinde Resen Emsal Celbi Yoluna Gidilmesi Gerektiği )
• EMSAL İNCELEMESİ ( Taşınmaza Yakın Bölgelerden ve Yakın Zaman İçinde Yapılan Benzer Yüzölçümlü Satışları Bildirmeleri İçin İmkan Tanınması Gerektiğinde Resen Emsal Celbi Yoluna Gidilmesi ve Emsallere Göre Davaya Konu Taşınmazla Emsal Kabul Edilen Taşınmazların Kadastro Parseli mi İmar Parseli mi Olduklarının Tespiti Gerektiği )
• KEŞİF ( Davaya Konu Taşınmazla Emsal Kabul Edilen Taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedel Takdir Komisyonu Tarafından Resen Belirlenen Emlak Vergisine Esas Metrekare Değerleri de Karşılaştırılarak Bedel Takdiri İçin Yeniden Oluşturulacak Bilirkişi Kuruluyla Keşif Yapılarak Alınacak Rapora Göre Hüküm Kurulması Gerektiği )
• KUVVETLİ DELİL ( Aynı Yerde Bulunan Taşınmaza Dair Kesinleşen Dosyada Hükmedilen Bedel Kesin Delil Olmamakla Birlikte Kuvvetli Delil Niteliğinde Kabul Edilerek Öncelikle Davaya Konu Parsel Kuvvetli Delil Dosyasındaki Bu Taşınmazların Şehir Halihazır Haritasında Konumlarının İşaretlettirilmesi Gerektiği )
2942/m.11/1/g
ÖZET : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflara, davaya konu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre davaya konu taşınmazla emsal kabul edilen taşınmazların kadastro parseli mi imar parseli mi oldukları ve Arsa Metrekare Rayiç Bedel Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri de karşılaştırılarak bedel takdiri için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, alınacak rapora göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. Aynı yerde bulunan taşınmaza dair kesinleşen dosyada hükmedilen bedel kesin delil olmamakla birlikte kuvvetli delil niteliğinde kabul edilerek; öncelikle davaya konu parsel kuvvetli delil dosyasındaki bu taşınmazların şehir halihazır haritasında konumları işaretlettirilerek, hem birbirlerine ve hem de en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklıkları belirlenip işaretlettirildikten sonra, numarası belirtilen dosyadaki bedelden ayrılma nedenleri hususunda raporları hükme esas alınan bilirkişi kurullarından ek rapor alınıp hüküm kurulması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Ecrimisile hükmedilmesi doğrudur. Bedel yönünden alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1- ) 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1 -g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken davaya konu taşınmazla emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir. Bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan eski tarihli taşınmaz emsal alınarak bedel tespit edilmiştir.
Bu durumda taraflara, davaya konu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre davaya konu taşınmazla emsal kabul edilen taşınmazların kadastro parseli mi imar parseli mi oldukları ve Arsa Metrekare Rayiç Bedel Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri de karşılaştırılarak bedel takdiri için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak, alınacak rapora göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- )Aynı yerde bulunan taşınmaza 2012/115-2013/228 Sayılı kararla Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, değerlendirme yılı itibariyle 45,00-TL m2 birim fiyatı belirlenmiş ve 2014/10140 esas 2014/25765 Sayılı kararla Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Sözü edilen dosyada hükmedilen bedel kesin delil olmamakla birlikte kuvvetli delil niteliğinde kabul edilerek; öncelikle davaya konu parsel kuvvetli delil dosyasındaki bu taşınmazların şehir halihazır haritasında konumları işaretlettirilerek, hem birbirlerine ve hem de en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklıkları belirlenip işaretlettirildikten sonra, numarası belirtilen dosyadaki bedelden ayrılma nedenleri hususunda raporları hükme esas alınan bilirkişi kurullarından ek rapor alınıp hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
3- )Dava konusu taşınmaz tapuda ( Hacı M. Vakfı ) adına kayıtlıdır. Karar başlığında ise, ( Hacı H. Efendi Bin H. Vakfı ) yazıldığından, karar başlığının tapu kaydı esas alınarak düzeltilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi,
4- )Dava konusu taşınmaza 1965 yılında kamulaştırmasız el atıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından 13.3.2015 gün ve 29294 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 Sayılı kararı ile; 6487 Sayılı Kanunun 21. maddesiyle 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığıyla birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on 3. fıkrası "9.10.1956 ile 4.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve maliklerin aleyhine birtakım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 4.11.1983 tarihinden sonraki dönem için uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 4.11.1983 tarihinden önceki döneme dair el atmalarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,
SONUÇ : Mahkeme kararının açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kazanci.com dan alınmıştır.
|