Mesajı Okuyun
Old 29-12-2015, 12:29   #1
Av. Ali İhsan Suvat

 
Varsayılan Ortaklığın Giderilmesi Davasında 3083 Sayılı Kanunu'nun 13. Maddesindeki Satılamaz Şerhi

Öncelikle verilecek tüm cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.

Kısaca olayı özetlemek gerekirse;

Birisi müvekkilim olan iki hissedarlı tarla için satış yoluyla ortaklığın giderilmesi davası açtık. Bilirkişi raporuyla taşınmaz üzerinde 3083 Sayılı SULAMA ALANLARINDA ARAZİ DÜZENLENMESİNE DAİR
TARIM REFORMU KANUNU'nun 13. maddesinden kaynaklı şerh olduğu ve bu haliyle satışına karar verilemeyeceğini öğrendik.

Bu aşamada;

- İlk olarak işbu şerhin kaldırılması hususunda tarafımıza uzunca! bir süre verilmesini ve/veya şerhin kaldırılması hususunun davada bekletici mesele yapılarak davamızın reddine karar verilmesini sağlamak mümkün müdür?

- İkinci olarak 13. maddenin 2. fıkrasındaki usul ile idareden taşınmazı kamulaştırmasını, aksi halde satışına izin vermesini talep edip, satış izni alınması halinde mahkemece satış kararı alınması mümkün olabilecek midir?

Bu tarz bir durumla karşılaşan ve buldukları çözümleri veya mahkemelerin uygulamalarını gören meslektaşlarımın yardımlarını rica ediyorum.

Temliki tasarrufların durdurulması
Madde 13 – (Değişik birinci fıkra : 13/2/2001 - 4626/2 md.) Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzelkişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre, beş yılı aşamaz. Ancak, sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün teklifi ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ile toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresi en fazla beş yıla kadar daha uzatılabilir.
Kısıtlama süresi içerisinde arazisini ve varsa üzerindeki tesisleri satmak isteyen gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerin müracaatları halinde, uygulayıcı kuruluş bu kişilere ait tarım toprağını ve varsa üzerindeki tesisleri, altmış gün içinde bu Kanun hükümlerine göre kamulaştırır veya yönetmelikle tespit edilecek esaslar dahilinde bunların başkalarına satışına izin verir.
(Değişik üçüncü fıkra : 23/2/2011-6171/3 md.) Yukarıda belirtilen süre içinde, bu gibi arazi Tarım Kredi Kooperatifleri ve bankalara ipotek edilebilir.
(Değişik dördüncü fıkra : 23/2/2011-6171/3 md.) Bu kısıtlama süresi içerisinde ipoteğin paraya çevrilmesi gerektiğinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte düzenlenecek kıymet takdir raporu uygulayıcı kuruluşa tebliğ edilir. Uygulayıcı kuruluşun bu rapora itiraz ve dava hakkı vardır. Kesinleşen kıymet takdir raporuna göre tespit edilmiş bedeli, bu Kanun hükümlerine göre uygulayıcı kuruluş tarafından uygun görülmesi halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasına ödenerek arazinin Hazine mülkiyetine geçirilmesi sağlanır. Ancak uygulayıcı kuruluş tarafından ihtiyaç duyulmaması halinde, arazinin satışına izin verilebilir. Buna ilişkin esaslar yönetmelikle düzenlenir.