Mesajı Okuyun
Old 12-11-2015, 10:40   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Dava,küçük adına anne tarafından açılabilir. Ancak küçükle anne arasında yarar çatışması olabileceğinden yargılamaya küçüğe temsilci olarak kayyım atanarak davaya devam edilir. Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/9391

K. 2011/11612

T. 6.7.2011


• BABALIK DAVASI ( Adına Asaleten Çocuğa Velayeten Anne Tarafından Açılan Dava - Küçüğe Kayyım Atanarak Davaya İştiraki Sağlandığı Çocuk Açısından Davanın Süresinde Olduğu/Anne Yönünden Hak Düşürücü Sürenin Geçtiğinden Reddedilemeyeceği )

• ÇOCUĞA KAYYIM ATANARAK DAVAYA İŞTİRAKİ SAĞLANMASI ( Adına Asaleten Çocuğa Velayeten Anne Tarafından Açılan Babalık Davası - Anne Yönünden Hak Düşürücü Sürenin Geçtiğinden Reddedilemeyeceği/Çocuk Açısından Davanın Süresinde Olduğu )

• ANNE TARAFINDAN AÇILAN BABALIK DAVASI ( Adına Asaleten Çocuğa Velayeten - Küçüğe Kayyım Atanarak Davaya İştiraki Sağlandığı Çocuk Açısından Davanın Süresinde Olduğu/Anne Yönünden Hak Düşürücü Sürenin Geçtiğinden Reddedilemeyeceği )

4721/m. 303/2

ÖZET : Babalığın tespitine ilişkin dava, kendi adına asaleten, çocuğa velayeten davacı anne tarafından açılmıştır. Küçüğe kayyım atanarak kayyımın davaya iştiraki sağlanmıştır. Çocuk açısından davanın süresinde olduğu nazara alınmadan, anne yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle hüküm tesisi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının, babalığın tespitine ilişkin temyiz itirazları yersizdir.

2-) Kayyımın temyiz isteklerinin incelenmesine gelince;

Dava, kendi adına asaleten, çocuğa velayeten davacı anne tarafından 14.1.2009 tarihinde açılmıştır. Küçüğe 10.4.2009 tarihinde kayyım atanarak kayyımın davaya iştiraki sağlanmıştır. Çocuk açısından davanın süresinde olduğu ( T.M.K. madde 303/2 ) nazara alınmadan, anne yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda 2. bentte açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tazminatlar ve nafakaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacının babalığın tespitine yönelik isteğinin reddine ilişkin bölümünün yukarda 1. bentte açıklanan sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran kayyıma geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 6.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.