Sayın meslektaşım,
Sizinde bildiğiniz gibi 6100 sayılı BÇK. gereğince vekilin vekaletnamesinde özel yetkisi bulunmadıkça,vekilin,vekil eden (müvekkil) adına taşınmaz alım satımı, bir taşınmazı ayni hakla sınırlaması,kambiyo taahhüdünde bulunması,vakıf kurması, kefalet vermesi ve bağışlama yapması (elden bağışlama veya bağışlama taahhüdünde bulunması) vs. gibi taahhüt ve tasarruf işlemlerinde bulunması mümkün değildir.
Bu nedenle eğer vekilin vekaletnamesinde bankadan çekmiş olduğu parayı kendisine bağışlama yetkisi(kendisine mal etmesi yetkisi) özel olarak tanınmamışsa,verilmemişse, çekmiş olduğu para uhdesinde yani zimmetinde sayılır.Sonuç olarak vekil,müvekkilin ölümü nedeniyle gerçekte terekeye ait olan bir parayı zimmetinde-uhdesinde tutuyor demektir.Vekilin en önemli borçlarından biri de hesap verme borcudur.Yani vekil müvekkili adına bankadan çekmiş olduğu paranın hesabını müvekkilin ölümü nedeniyle yasal mirasçılara(terekeye) vermekle yükümlüdür.Bu nedenle müvekkiliniz adına,vekil durumunda bulunan-diğer yasal mirasçıya karşı vekilin vekalet akdinden doğan hesap verme borcunun yerine getirilmesi hukuksal sebebine dayalı olarak dava açabilirsiniz.Davanızda hukuksal sebep belirtmemeniz halinde ise bu dava nitelik olarak hem vekalet akdinden doğan vekilin hesap vermesine dayanan bir dava hem de bir adi istihkak davasıdır.(adi istihkak davası terekeye dahil olan bir hakkın mirasçılardan biri tarafından zimmetine geçirilmesi nedeniyle diğer mirasçılar tarafından açılan bir ayni davadır)(vekalet akdinden doğan talepler hakkındaki zamanaşımı, uzamış ceza zaman aşımı süresi hariç kural olarak 5 yıl iken,adi istihkak davaları eşit derecedeki mirasçılar arasında görüldüğünden zaman aşımı da işlememektedir. Özetle olayınızda hukuki sebeplerin telahuku vardır).Açacağınız bu dava da müvekkilinizin saklı payını değil tam miras payını rahatlıkla isteyebilirsiniz. Saygılarımla..Av. Şükrü SÖĞÜT