21-10-2015, 09:45
|
#9
|
|
Konuyla ilgili olabileceğini düşündüğüm şöyle bir sorum var.
Özellikle Sn. Av. Bülent Özkan 'ın yanıtını merak ediyorum.
Tüketicinin (gerçek kişi müvekkil) bir GYO ortaklığı ile imzalamış olduğu taksitli satış sözleşmesi var. Satıcı, sözleşmenin kurulmasından ve müvekkilin her bir taksit için düzenlediği bonoları satıcı uhdesine bırakmasının ardından; bir kaç ay vadesi gelen bonoları geç ödediğinden bahisle (bu arada sözleşmeye göre gecikmeler için avans faiziyle birlikte ödemeler yapılmıştır.) bir ihtarname ile tek taraflı olarak feshediyor. Biz feshin haksız olduğunu, tek taraflı fesih imkanının bulunmadığını savunuyoruz ve muarazanın meni davası açmaya hazırlanıyoruz. Halen vadesi gelen aylara ilişkin ödemeler şirket banka hesabına yapılmaktadır.
Sormak istediğim :
Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşme 6502 sayılı TKHK md.41'deki şartları taşımasa da; ön ödemeli konut satışı sözleşmesi olarak nitelendirilebilir mi?
yoksa; aynı kanunun 17 v.d. maddeleri gereği taksitle satış sözleşmesi olarak mı nitelendirilmelidir?
(not: sözleşmeye uygulanacak maddeye göre yapılan bu tek taraflı fesihle ilgili düzenleme ve dolayısıyla itiraz ve taleplerimiz değişeceğinden, bu nitelemeye ihtiyaç duyduğumu da belirtmek isterim. )
|