Mesajı Okuyun
Old 22-09-2015, 09:26   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

HMK taraf ehliyetini tanımlamamış olmakla beraber 04.05.1978 tarih 1978/4-5 sayılı İçtihatları Birleştirme kararında ; dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılmayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği vurgulanmış, içtihatlar bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.Yerleşen içtihatlara göre mahkeme ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı kuralını resen araştırma ve uygulama durumundadır.

Soruda geçen olayda, mirasçılar taraf sıfatını kazanmamış ise de,davacı taraf tebligat çıkartarak kendilerini taraf durumuna sokma girişiminde bulunmuştur. Böylece mirasçılar en azından davanın ilgilisi durumuna girmişlerdir. Bu yönden husumet itirazında bulunmada hukuki yararları vardır.

Bu nedenle mirasçılardan vekalet alınarak pasif husumet itirazında bulunulabilir.Mahkeme bu durumu resen gözeteceğinden ölüm durumunu bir dilekçeyle mahkemeye hatırlatmak dahi yeterli olabilir. Yalnız burada mahkeme HMK 124/3 maddesine göre ortada "hatadan kaynaklanma veya dürüstlük kuralına aykırılık" olup olmadığını tartışmak durumundadır. Bu yönden itirazla birlikte davayı mirasçılar adına takipte de hukuki yarar olduğunu düşünüyorum.