|
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 10.02.2010 T., Esas: 2010/9-54, Karar: 2010/65: "Dava, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, 100 YTL hasar-zarar bedeli alacağının ödetilmesi istemiyle açılmış, davacının hak kazandığı toplam alacak tutarı bilirkişi tarafından 3.059,23 YTL olarak hesaplanmış, davacı talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.245 YTL'ye ıslah etmiş, yerel mahkeme toplam alacağın bilirkişi raporunda belirlenen miktarda olduğunu benimsemiş, taleple bağlı kalarak davanın kısmen kabulüne, 1.245 YTL'nin tahsiline, faiz başlangıç tarihi yönünden istemin reddine karar vermiştir. Bozma ve direnme kararlarının kapsamına göre, Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, hasar-zarar bedeli alacağına ilişkin olup, davacının istemi, ıslah dilekçesine göre fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, toplam 1.245 YTL'dir... Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 29.09.2009 tarihinde, 5219 Sayılı Kanunun temyiz ( kesinlik ) sınırını 1.400 YTL olarak değiştiren hükmünün yürürlükte bulunduğu hususu gözetildiğinde, direnme kararında hükmedilen hasar-zarar bedeli alacağı miktarı her ne kadar bu miktarın altında ise de; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacının bilirkişi raporu ile belirlenen alacak miktarı 3.059,23 YTL olup; kesinlik sınırının üstünde olduğundan, müddeabihin değeri itibariyle HUMK.'nun 5219 Sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi uyarınca direnme kararı kesin değildir."
|