 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Duygu Işık |
 |
|
|
|
|
|
|
Cevabımda bu sorunuza önceden dokunmuş; "Dilekçeyi olsa olsa müvekkile hediye ederim." demiştim. Bence dilekçe gerçekten de olacaksa müvekkilin olmalıdır. Müvekkilin meselesinin çözümü için meydana getirilmiştir, müvekkilin o meselesi olmasa idi öyle bir dilekçe hiç varolmayacaktır. (çok mu ütopik bir bakış açısı oldu? )
Diş hekimi olduğumuzu farz edelim. Stajyerim, yanımda staj yaptığı dönemde hastama bir porselen diş yapmış olsun. Stajı biterken, yanında staj yaptığı kişiye olan siniri ile ya da "Ben yaptım! Yaptığımı geri alırım." düşüncesi ile hastayı bulup ağzındaki dişi söksün. Meta farklı ama tarz buna benziyor.
|
|
 |
|
 |
|
Ütopya, fakültede en sevdiğim konuydu.
Bu varsayımda, hadi diyelim stajyer dişleri sökmeyi unutmuş olsa da, sonrasında asıl benimdir diyen, bazı işveren (diş hekimleri) akıl edip, sökmeye çalışabilirler...
Aman aman siteyi diş hekimleri (ya da asistanları) okumasın, gerçek durum bu sanıp, ağzımızdaki dişimizi sökmeye kalkanlar çıkabilir belki de...
