Mesajı Okuyun
Old 28-08-2015, 11:19   #6
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Fulya Kurugöl
Merhabalar Danıştay 4. Hukuk Dairesinin eski bir kararını arıyorum. 1974/1377 Esas 1974/4429 Karar 01/12/1974 tarih. yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.


T.C.

DANIŞTAY

4. DAİRE

E. 1974/1377

K. 1974/4429

T. 16.12.1974

• KIDEM TAZMİNATI ( Gider Kaydı )

• GİDER KAYDI ( Kıdem Tazminatının Tahakkuk Etmesi )

1475/m.14

213/m.287

193/m.40

ÖZET : İşten çıkarılan işçiler için iş Kanunu hükümleri uyarınca hesaplanıp tahakkuk ettirilen kıdem tazminatı tutarları o yıl giderlerine intikal ettirileceği hakkında.

Davanın Özeti : 1971 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda davalı kurum adına ikmalen salınan Gelir ( stopaj Md. 96 ) ve kesilen kaçakcılık cezasını; uyuşmazlığın, işveren kurum tarafından ilgili yılda işten çıkarıldığı ihtilâfsız bulunan işçilere İş Kanunu gereğince ödenmesi zorunlu olup, tahakkuk ettirilen fakat henüz nakden tediye edilmemiş olan kıdem tazminatı tutarlarının gider yazılıp yazılamıyacağı hususuna ilişkin bulunduğu, Gelir Vergisi Kanunu'nun 36, 39. maddeleriyle Vergi Usul Kanunu'nun 192, 283, 287, 288. maddeleri hükümlerinin birlikte incelenmesi halinde ticari teşebbüs için borç niteliği kesinleşmiş olup, henüz tediye edilmemiş giderlerin ticari kazancın tesbitinde nazara alınması gerektiği sonucuna varıldığı, bu durumda mükellef kurum tarafından yapılan işlemde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle terkin eden Temyiz Komisyonu Birinci Dairesinin 12/12/1973 günlü ve 1973/6541 sayılı kararının; ilgili yılda fiilen ödenmiyen meblağların gider yazılamıyacağı, kıdem tazminatının işveren tarafından istenerek ödenen bir tazminat olduğu iddialarıyla bozulması isteğinden ibarettir.

Savunmanın Özeti : Dayanağı bulunmıyan davanın reddi gerekeceği yolundadır. Kanunsözcüsü Faruk Kaymakçı'nın Düşüncesi : Mükellef şirket tarafından 1971 yılında işten çıkarılan işçilere ödenmesi tahakkuka bağlanmış olan paraların miktarının kati olarak tesbit edildiği ve bu paraların mükellef şirket için miktarı katiyetle kestirilemiyen borç mahiyetinde olmadığı cihetle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 288 inci maddesinin olaya uygulanamayacağı tahakkuk eden borcun 1972 yılında ödenmiş olması sebebile dava konusu olaya 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 40/3 maddesinin uygulanması gerekeceği düşünülmeden, ihtilaflı 1971 vergi ve cezasının terkini yolunda ittihaz edilmiş olan Temyiz Komisyonu kararının isabetsizliği sebebile bozulması düşünülmektedir.

Raportör Hüseyin Çelikkol'un Düşüncesi : İlgili yılda işten ayrılan işçiler için İş Kanunu hükümleri uyarınca hesaplanıp tahakkuk ettirilen kıdem tazminatı tutarları teşebbüs için kati borç mahiyetini iktisap ettiğinden, adı geçen meblağın giderlere intikal ettirilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 287. maddesine uygundur. Davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 287. maddesinde "........ Cari hesap dönemine ait olup, henüz ödenmemiş olan giderler mukayyet değerleri üzerinden pasifleştirilmek suretiyle değerlenir" denilmektedir.

Olayda ise 31/3/1971 tarihinde feshi ihbarda bulunulan işçilerin ilgili yılda işten çıkarıldıklarının ihtilafsız bulunduğu komisyon kararında belirtildiği gibi, aksi de Vergi Dairesi Müdürlüğünce iddia edilmemektedir. İşten çıkarılan işçiler için İş Kanunu hükümleri uyarınca hesaplanıp tahakkuk ettirilen kıdem tazminatı tutarları teşebbüs için kati bir borç teşkil ettiğinden adı geçen meblağın giderlere intikal ettirilmesi yukarıda yazılı Kanun hükmüne uygun bulunmaktadır.

Bu nedenle davanın reddine 16/12/1974 gününde oybirliği ile karar verildi.

İyi çalışmalar.