Mesajı Okuyun
Old 27-08-2015, 13:14   #21
av.ebru

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Katılıyorum:

Hukukun genel ilkelerine göre ancak bu soruna çözüm getirilebilir, zira kanun koyucu, ortaya çıkacak bu sorunu göremediği yetmezmiş gibi çözmek için de mevzuat değiştirmeye gitmedi/gidemedi...

Öncelikle iş kanunun 4. Maddesi ile Medeni Kanunun 5. Maddesi dikkate alınması gerekmektedir. (kanunun uygulama alanları)

Dikkatinizde olduğu üzere, sonradan çıkan genel hüküm, önceki özel hükümle çelişmiyor, orada var gibi görünen boşluğu tamamlıyor.

Eğer her iki kanunda da aynı konuda hüküm olsaydı, özel kanunun uygulanırlığı ilkesi devreye girecekti.

Eğer işçi tarım işçisi olsaydı, genel kanun geçerli olacaktı.

Eğer her iki kanun birbiriyle çelişseydi, özelin genele üstünlüğü ilkesi gereği, iş kanunu uygulanacaktı.

Görüyoruz ki, genel kanunla getirilen kuralın özel kanunda karşılığı yok, ancak genel kanunla getirilen bu kuralın özellikle özel kanunda olmayışı sebebiyle getirildiğine dair bir gerekçe de yok.

Bu noktada, meselenin cevabı hakkaniyet çerçevesinde işçi lehine yorum ilkesinde yatmaktadır. İş kanunun getirilişi de başlı başına lehe yorum gereğidir.

İş kanunun da fesih bildiriminde serbestlik söz konusudur, bu durum işçi açısından adil bir durumdur. İşçi haklı feshi her türlü delil ile ispatlayabilir. Borçlar kanununda ki yazılı bildirim zorunluluğu, işçi açısından lehe bir durum değildir. Külfet ve yük doğurmaktadır. Bu sebeple önce çıkan, lehe, adil ve özel hüküm ihtiva eden iş kanunu tatbik edilerek, fesih bildiriminde serbestliğe devam edilmelidir, ki öyle olmadığına dair bir karar da şuana kadar göremedim..

Kolay Gelsin…

Suat Bey'e de size de cevabınız için teşekkür ederim. Bendeki dosyada işçi vekiliyim. Avukat bilirkişi raporunda BK.435 in uygulanması gerektiği yönünde görüş bildirmiş. İlk panikle Yargıtay kararı aramaya giriştim; ancak bulamadım. Daha doğrusu bulduğum lehe kararlar tarih itibariyle işe yaramıyordu. Sonra biraz daha araştırdım. İş K. m.10/2 olayı çözdü. Zira İş K.10'a göre "nitelikleri bakımında en çok 30 iş günü süren işlere süreksiz iş,bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir.Bu Kanununun 3,8,12,13,14,15,17,23,24,25,26,27,28,29,30,31,34,5 3,54,55,56,57,58,59,75,80 ve geçici 6. maddenin süreksiz işlerde yapılan iş sözleşmelerinde uygulanmaz.Süreksiz işlerde , bu maddelerde düzenlenen konularda BK. hükümleri uygulanır." demekte. Davaya konu iş süreksiz iş değil, sürekli bir iş , 10 yıldır işçi aynı yerde çalışıyor. Avukat bilirkişiye saygılarımı sunuyorum