13-08-2015, 15:24
|
#9
|
|
Sn. Arif Aydın'ın dediği gibi yasa hükmü açıktır.
Usulen ise husumet her aşamada resen dikkate alınması gereken bir husustur. Yasa gereği kanuni halef sıfatıyla davada taraf haline gelmesi gereken Belediyenin bu yönde bir ara karar ile davadan haberdar edilmesi ve davaya devam etmesinin sağlanması gerekir.
Bu yönde oluşturacağınız talebinizi mahkemeye sunarak taraf teşkilinin sağlanmasını isteyin. Duruşmada olumlu olumsuz bir karar verilmesini ısrarla talep edin.
Mahkemeler genelde dahili dava için davacıya süre verir. Bana göre kanuni halefiyet olduğundan yukarıda dediğim gibi resen mahkemece yapılacak bir bildirim yeterlidir. Ancak dahili dava ile de amaç hasıl olacağından bir sakıncası yoktur.
Olumsuz karar verilmesi halinde husumet yönünden temyiz sebebiniz olur.
Yine olumsuz karar verilmesi halinde rücu davanız için davanın ihbarı yolunu kullanın.
Zira davacı müteselsil borçlulardan dilediğine dava yöneltebilir. İhbarın amacı da kendisine dava yöneltilmemiş olan tarafa davayı bildirmek ve sizin yanınızda bu aşamada kullanabileceği savunma vasıtalarını kullanmasına olanak sağlamaktır. Bu yapılmazsa rücu davasında o dosyadan haberimiz olsaydı .... savunmaları yapardık gibi bir itirazla karşılaşabilirsiniz.
Her şeye rağmen kendisine katılınan Belediyenin bu dosyalardan haberdar olmadım iddiasının dinlenmeyeceğini ve bu davalara kendiliklerinden vekalet sunarak kanuni halef sıfatıyla katılmaları gerektiğini düşünüyorum. Zira kapatılan Belediye'nin tüm evrak, personel, taşınır-taşınmaz malları da devralan Belediyeye geçtiğinden davadan haberim olmadı savunması pek tutmaz.
|