12-08-2015, 17:33
			
							
		 | 
		
			 
            #9
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Görev
			 
			 
			
		
		
		
		Av. Şenel Deligöz'un açıklayıcı yazısına hatalı mantık yürütebileceğimi,  düzeltmelerden memnuniyet duyacağımı belirterek Tüketici Mahkemeler'nin  görev alanı yönünden ilave yapmak isterim. 
 
Öncelikle 6502 s. TKHK 3 'de "Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere     ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına     ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla     hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında     kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla     hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel     kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta,     vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü     sözleşme ve hukuki işlemi" olarak tanımlanmıştır.  
 
Müvekkilinizin  birden çok daire alması tek başına ticari veya mesleki amaçlarla  hareket ettiğini ortaya koymayacaktır. Mahkeme müvekkilinizin somut  durum bakımından tüketici olarak hareket ettiğini varsaymalıdır  kanaatindeyim, zira almak istediği diğer daireleri varsayılan sıfatının  gerektirdiği şeklin hilafına kullanacağına dair bir emare sözkonusu  değil, görev itirazında bulunanın bunu ortaya koyması gerekmektedir.  Yani sonuç olarak, müvekkilinizin tüketici olduğu kanaatindeyim. 
 
Diğer tarafın TKHK anlamında "satıcı" olduğu konsunda şüphe olmadığını düşünüyorum. 
 
Arada  kurulmuş geçerli bir satış sözleşmesi olmasa da tüketici işlemi  tanımlanırken sözleşmelerden başka "hukuki işlem" de yer aldığından  aradaki ilişki bir tüketici işlemidir diye düşünmekteyim. 
 
Sonuç olarak; tüketici mahkemesinin görevli olduğunu düşünüyorum. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |