Mesajı Okuyun
Old 06-08-2015, 17:17   #5
captainboss

 
Varsayılan

Üstadım söylediklerinizin hepsine katılıyorum.

Ben aynı soruları ve konuları müvekkilime ilettim zaten. Bu bahsettiğiniz meseleleri zaten bilmekte ve uygulamaktayız.

Şu aşamada çok bişey yapılamayacağını ben müvekkile izah ettim. O da 26 yıldır bu işi yaptığını ve ilk kez başına böyle bir şey geldiğini söyledi. Bende kendisine yazılı sözleşme yapmayışının ne denli yanlış olduğunu vs. anlattım zaten. Kendisine bu konularda gereken uyarıları yaptım.Lütfen beni yanlış anlamayın ben bu konuda mvekkilime çok da ümit vermedim doğrusu. Ancak burdaki meslektaşlarımla durumu istişare etmek ve gözden kaçırdığım bir husus varsa bilgilerinden faydalanmak istiyorum.

Ancak ürünleri dikme vaadiyle alıp dikmemek, yapmadığı işe rağmen ürünleri para karşılığında vermek, müşteriyi zor duruma düşürüp bundan istifade istemek...

Yani üstadım diyorum ki Nasrrettin Hoca'nın fıkrası misali. Bu hırsızın hiç mi suçu yok? Müvekkil sözleşmeyi yazılı yapsaydı belki elinde daha güçlü bir delili olacaktı.Ancak hukuken geçerli sayılan sözle yapılan sözleşmenin hiç mi değeri yok? Bir sürü insanın insanları iş yapma vaadiyle kandırıp düşürdükleri durumdan istifade etmek istemesinin hiç mi cezai unsuru yok?(Bu atölyeler sözde işçi görünümlü insanlar çalıştırıyor. Asıl amaçları fedailik yapmak.Ne demek istediğimi aşağıda anlayacaksınız.)

ANEKTOT: Yukarıda anlatmadığım kısa bir olayı paylaşmak istiyorum. Müvekkilim ile birlikte karşı tarafla uzlaşma sağlamak amacı ile söz konusu atölyeye gittik. Ancak etrafımız bir anda 15 kişiyle doldu.Atölye çalışanı olarak görünen insanlar bir anda etrafımıza doluştu.İki çift laf dahi edemeden ordan uzaklaşmak zorunda kaldık. Tabii bu anlattığım olayın pek bir anlamı yok ancak sadece muhattabımızın nasıl kimseler olduğunu anlayabilmeniz açısından paylaştım.

Teşekkürler