Mesajı Okuyun
Old 06-08-2015, 16:42   #11
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Anlaşılan her kelimemei tek tek açıklamak zorunda kalacağım.

5235 SK. MD.5/3; "Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında KanunAsliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;

1. İflas, iflasın ertelenmesi, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan davalara,

2. 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,

3. Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara,

4. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara,

ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır."
300.000 tl TİCARET MAHKEMELERİNDE, HEYETLE BAKILMASI SINIRIDIR.


Kararın sizin işinize yaramayacağını düşünüyor olabilirsiniz. Ki zaten ben 5000 tl'nin tamamının istenebileceğini düşürken siz yanlızca 1250 TL'lik kısmının istenebileceğini düşünüyorsunuz. Bende 1250 TL'lik kısmın talep edilebileceği kanısında olsaydım sizinle aynı görüşte olurdum. Ancak bunun dile getiriliş biçimi vardır. Kararı benim bambaşka bir şekilde anlamlayarak dile getirdiği sonucuna varırsanız orada yanlışlık başlar.

Bakın halen tavrınız devam ediyor. "tabi kastınız görevsizlik kararı değilse" ve "konu ile alakalı olarak ticaret mahkemesinde görev ile ilgili bir sorun olacağını düşünmüyorum" gibi sınırı aşan cümleler kullanıyorsunuz. Tekrar söylüyorum; burada hukukçular arası yardımlaşma söz konusu. Bir hukukçunun da sizin belirttiğiniz gibi yorumlar getireceğini sanmıyorum ama siz benim o tip yorumlar getirdiğimi düşünerek bana cevap veriyorsunuz. Elbette ben size görevsizlik kararı göndermem hiçbir hukukçunun da kastı böyle bir olayda görevsizlik kararı olmaz. Ticaret mahkemelerinden kastım görev sınırı değildi. Ki yukarıda da ilgili maddeyi verdim. Heyetle görüşülecek işler için miktar sınırı vardır. Ki belirsiz alacak davasında aynı durum heyetle yada tek hakimli görüşülüp görüşülemeyeceği hususunda çıkacaktır.

Burada ben her kelimemi açıklamak zorunda kalırsam sorunun çözümüne ulaşamayız. Ki zaten siz yeterince söylenenden farklı anlamlar çıkarıyorsunuz. Konunun çözümünde uzaklaşıp konu beni eleştirme noktasına geliyorsunuz.

Kusura bakmayın ticaret mahkemeleri ile ilgili yorumuma bile cevap olarak; "tartıştığımız konu ile alakalı olarak ticaret mahkemesinde görev ile ilgili bir sorun olacağını düşünmüyorum. Zira ticaret mahkemesinin görevli olup olmadığı dava değerine göre belirlenmez" gibi bir cevabı bu siteye yakıştıramıyorum. Sizce benim konunun ticaret mahkemesi ile ilgili olmadığını yada ticaret mahkemelerinin görevli olup olmadığının dava miktarına göre belirlenmediğini bilmemem mümkün mü? Bu bile tavrınızı ortaya koymak için yeterli sanırım.

Son olarak sizin tarzınızla cevap vereyim : Ticaret mahkemelerinde 300.000 TL üzerindeki davalar heyet halinde görülür. Bi bakın derim.