Mesajı Okuyun
Old 29-07-2015, 18:43   #1
000571

 
Varsayılan Şirket devrinde noter sözleşmesine ek harici sözleşme

Merhaba meslektaşlarım,

Kafama takılan bir soru hakkında sizlerin değerli görüşlerine ihtiyacım var.

Müvekkilim şirkette ki hissesini ortağına devir etmek için noter huzurunda sözleşme imzalıyor. Sözleşmeye (Matbu noter sözleşmesi) göre 150 pay karşılığı 100.000TL devir bedelinin tamamını nakten aldığını ve ibralaştıklarını kabul ediyor. Tabi aynı tarihli kendi aralarında yaptıkları bir sözleşme ile "şirket devir bedeli olarak devreden devir alana 15000USD öder" diye madde koyuyorlar ve iki nüsha halinde imzalanıyor.

15.000USD dolar ile takip başlatılıyor ve borçlu taraf takibe itiraz ediyor. İtirazında sadece borca itiraz ediyor ve zımmen de olsa imzayı kabul ediyor. Sözleşmede ki 15000USD yi ödediğini iddia ediyor ama herhangi bir ödeme belgesi sunamıyor.

İtirazın iptalini için dava açacağım ancak kafamda soru işaretleri mevcut.

Noter sözleşmesinde ki ibraşlama ve ödemeyi aldığına dair sözleşme karşısında ıslak imzalı sözleşmenin bir geçerliliği var mı? Noter sözleşmesine ek yapılan sözleşmeler geçerli olur mu?

Yargıtay'ın bir kararını sizlerle paylaşıyorum. Biraz eski tarihli. Konu hakkında bilgisi,tecrübesi olan arkadaşların kafamda ki soru işaretlerini gidermek için yardımına ihtiyacım var.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/7353
K. 2002/10021
T. 5.11.2002
• LİMİTED ŞİRKET PAY DEVRİNE İLİŞKİN BEDELİN TAHSİLİ TALEBİ ( Davalının Ödeme İtirazının Dayanağı Olan İbranamenin Payların Nominal Değeri İçin Olması ve Pay Devri Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması - İspat Külfetinin Ödeme İtirazında Bulunan Davalıda Olması )
• PAY DEVRİNE İLİŞKİN BEDELİN TAHSİLİ TALEBİ ( Limited Şirket Payını Devreden Ortağın - Davalının Ödeme İtirazının Dayanağı Olan İbranamenin Payların Nominal Değeri İçin Olması ve Pay Devri Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması - İspat Külfetinin Ödeme İtirazında Bulunan Davalıda Olması )
• İSPAT KÜLFETİ ( Limited Şirket Pay Devri Karşılığı Bedelin Tahsili Davasında Ödeme İtirazında Bulunan Davalının - İbraz Edilen İbranamenin Payların Nominal Değerine İlişkin Olması ve Pay Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması )
• ÖDEME İTİRAZINDA BULUNAN DAVALININ İSPAT KÜLFETİ ( Limited Şirket Pay Devri Karşılığı Bedelin Tahsili Davasında - Davalının İbraz Ettiği İbranamenin Payların Nominal Değerine İlişkin Olması ve Pay Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması )
6762/m.520
4721/m.6
ÖZET : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, limited şirket pay devri karşılığında davacıya verilmesi taahhüt edilen para ve emtianın davacıya verilip verilmediği hususundadır. Taraflar arasında noter önünde imzalanan sözleşmelerde davacı davalıları ibra etmiş ise de, bu ibranın sadece payların nominal değeri için olduğu ve bunun dışında davalıların davacıya pay devri karşılığı olarak bir takım eşya ve para ödemesi konusunda anlaşma yaptıkları dosyadaki belgelerden ve davalıların teklif edilen yemini ettikleri beyanlarından anlaşılmaktadır. Nitekim, davalı Kenan İlker, davacının dayandığı "4 No'lu Delil" olarak adlandırılan fotokopideki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir. O halde, davalıların davacıya ifa etmekle yükümlü bulundukları para ve emtiayı davacıya teslim ya da ödedikleri hususundaki kanıt yükümlülüğü davalılara aittir. Bu durumda mahkemece, davalılara davacıya karşı ifa yükümlülüklerini yerine getirdikleri konusunda ispat hakkı tanınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kanıt yükü ters çevrilerek, davacının kanıt yükümlülüğü altında bırakılması ve davayı kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddi doğru görülememiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.11.2001 tarih ve 2001/353 - 2001/1440 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 05.11.2002 günde davacı avukatı Namık Kemal gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalıların M... Plastik San. ve Tic.Ltd.Şti.nin ortakları iken müvekkilinin % 40 payını davalılara devir ettiğini, devir sözleşmesine göre müvekkiline verilmesi gereken bir kısım emtia ve paranın verildiğini, bir kısmının ise ödenmediğini ileri sürerek, bakiye ( 89.364 ) DM.nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, pay devirlerinin noter sözleşmesiyle yapıldığını ve sözleşme gereği tarafların ibralaştığını, davacının bunun dışında bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve taraflarca sunulan kanıtlara göre, noterce düzenlene hisse devir sözleşmelerinden devir bedellerinin nakten ve tamamen ödendiği ve tarafların bu devirle ilgili olarak birbirlerini ibra ettiklerinin anlaşıldığı, bu kesin kanıt karşısında davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ve davalıların teklif edilen yemini ederek davacıya hiçbir borçları bulunmadığını bildirdikleri bu durumda davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, limited şirket pay devri karşılığında davacıya verilmesi taahhüt edilen para ve emtianın davacıya verilip verilmediği hususundadır.

Taraflar arasında noter önünde imzalanan sözleşmelerde davacı davalıları ibra etmiş ise de, bu ibranın sadece payların nominal değeri için olduğu ve bunun dışında davalıların davacıya pay devri karşılığı olarak bir takım makine ve para ödemesi konusunda anlaşma yaptıkları dosyadaki belgelerden ve davalıların teklif edilen yemini eda ettikleri beyanlarından anlaşılmaktadır. Nitekim, davalı Kenan İlker, davacının dayandığı "4 No'lu Delil" olarak adlandırılan fotokopideki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir. O halde, davalıların davacıya ifa etmekle yükümlü bulundukları para ve emtiayı davacıya teslim ya da ödedikleri hususundaki kanıt yükümlülüğü davalılara aittir.

Bu durumda mahkemece, davalılara davacıya karşı ifa yükümlülüklerini yerine getirdikleri konusunda ispat hakkı tanınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kanıt yükü ters çevrilerek, davacının kanıt yükümlülüğü altında bırakılması ve davayı kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddi doğru görülememiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, 250.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.