21-05-2015, 22:58
|
#8
|
|
Bu arada AYM ''benzer olaylarda farklı derece mahkemeleri arasındaki içtihat değişikliğinin'' tek başına bireysel başvurularda ihlal nedeni olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin görüşünü değiştirdi. Yeni görüş AYM Genel Kurulu'nca kabul edildiğinden, esasa ilişkin inceleme yapan bölümler için bağlayıcı nitelikte, aşağıda bu konuya ilişkin bilgi notu yer almaktadır.
''AYM GENEL KURULUNCA ÖZELLİKLE İŞ DAVALARI AÇISINDAN DAHA ÇOK ÖNEME SAHİP İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI.
Daha önceki paylaşımlarımızda AYM Bölüm'leri tarafından;
benzer /aynı olay nedeniyle yargı mercileri arasındaki yorum ve içtihat farklılıklarının tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilmediği ve bu nedenle yapılan başvuruların kabul edilemez bulunduğu, açıklanmıştı.
İş davalarının temyiz merciileri olan 7, 9 ve 22. Hukuk daireleri önünde aynı olaylar nedeniyle farklı kararların ortaya çıkması durumunda AYM'nin adil yargılanma hakkı kapsamında olumlu bir işlev yüklenmesi gerektiği konusu burada tartışılmıştı.
AYM Genel Kurulu 06.01.2015 gün ve 2013/6932 sayılı bireysel başvuruyu karara bağlarken Yargıtay Daireleri arasında bu tür içtihat farklılığının hukuki belirlilik ve güvenlik açısından sorunlu bulmuş ve bu durumun anayasanın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkının ihlali olduğu tespitini yapmıştır.
Karara dayanak yapılan olay 29.05.2012 günü Hava İŞ tarafından organize edilen THY greviyle ilgildir. 279 işçinin grev nedeniyle işten atılması sonucu işe iade davaları açılmış, mahkemelerce bu talep
leri yerinde görülerek işe iadelerine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi başvurucunun işe iadesi konusunda mahkemenin verdiği kararı bozmuş ve işverenin haklı fesih hakkını kullandığını belirterek başvurucunun davasının reddine karar vermiştir.
AYM Genel Kurulu, aynı olay nedeniyle 7 ve 9. Hukuk Daireleri'nin verdikleri kararlardan uzaklaşılmasını gerektirir şartların 22. Hukuk Dairesi tarafından açıklığa kavuşturulmamasını, ispat koşullarına ilişkin genel ilkelerden ayrılmasını gerektirir nedenlerin ortaya konulmamasını, adil yargılanma hakkının ihlali saymıştır.
Genel Kurul'a göre; '' Yargısal Kararlardaki değişiklikler hukukun dinamizmini ve mahkemelerin yaklaşımlarını yaşanan gelişmelere uyarlama kabiliyetlerini yansıtması açısından olumludur. Ancak uygulamadaki birlikteliği sağlamaları beklenen yüksek mahkemeler içinde yer alan dairelerin benzer davalarda tatmin edici bir gerekçe göstermeksizin farklı sonuçlara ulaşmaları, bir kararın belirli bir daireye düştüğünde onanacağı, başka bir daire tarafından ele alındığı takdirde bozulacağı gibi ihtimale dayalı ve birbirine zıt sonuçları ortaya çıkarır. Bu ise hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine ters düşecektir. Böyle bir algının toplumda yerleşmesi yargı sistemine ve mahkemelere olan güvene zarar verir.''
kaynak:aymbireyselbasvuru facebook grubu
|