Aslında sorunuzu oldukça ayrıntılı şekilde yanıtlamıştım ama anlamadığım bir şekilde mesajım yok oldu.

Yeniden aklımdakileri yazmaya çalışacağım.
Bana göre, meslektaşımız, karar kendi aleyhine kesinleştiği için ve şu an itibari ile başka çıkış yolu görmediği için tavzihten yana şansını denemek istemiş. Ancak keşke soruyu biraz daha açık yazsaydınız. Yani bu metrekare hatası neden kaynaklı? Mahkemenin hesap hatasından mı? Basit bir maddi hatadan mı? Tapu kayıtlarındaki bir yanlış bilgiden mi? Bu durumların hepsinde soruya verilecek yanıt değişebilir.
1-) Şayet bu bir yazı yahut hesap hatasından kaynaklanıyorsa yani açıkça rakamın dosya kapsamındakinden farklı olduğu anlaşılıyorsa, ben karşı taraftaki meslektaşın yerinde olsam tavzih yerine öncelikle tashih isterdim.(HMK m.304) O zaman talebini çok daha kolay kabul ettirebilirdi.
2-)Kararın kesinleşmesi ile birlikte mahkeme artık dosyadan el çekmiştir.Bu durumda Yargıtay'ın yerleşik görüşü uyarınca el çekilen dosya ile ilgili tavzih işlemi de yapılamaz. Yani tavzihi Yargıtay, kesinleşmiş kararlar karşısında bir istisnai yol olarak tanımamıştır. Aşağıda sizin işinize yarayacak bir kararı aktarıyorum ancak belirtmek gerekir ki tam aksi yönde kararlar da var.
Emsal bir karar ;
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/11071
K. 2008/13969
T. 15.12.2008
"Davadan el çekilmiş olunması karşısında, yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça mahkemece verilen
bu karar, artık hiçbir şekilde değiştirilemez. Tavzih ile mahkeme, hükmü yalnız tavzih etmekle yetinir, yoksa kesinleşmiş bir hüküm, hükmün açıklanması ( tavzihi ) yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez."
3-) Şimdi ben, metrekare ile ilgili niçin tavzih istendiğini de anlamış değilim. Tavzih (yani kelime karşılığı da malum açıklama, aydınlatma, izah etme) HMK 305 uyarınca, hükmün infazında tereddüt uyandıracak durumlarda,hüküm açık değilse yahut hüküm birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa istenmelidir. Metrekare açısından ne gibi bir infaz tereddütü uyanmış olabileceğini anlayamadım.
4-)Kararın bu aşamada tavzihi, özellikle de metrekare gibi bir konuda yapılacak değişiklik dosyada başka şeylerin de değişmesine (örneğin bilirkişiler raporlarını metrekare hesabına göre düzenlemişlerdir. Tazminat hesabında metrekare önemli bir unsurdur vs.) sebebiyet vereceğinden böyle bir istemin kabulü halinde dosyada başkaca sorunlar ortaya çıkabilecektir, duruma göre bunun da değerlendirilmesi gerekir.
5-)Hükmün icrasının tamamlanması, hükmün infazı anlamındadır. Ancak bana göre buradaki infazdan kasıt sadece sizin ilam vekalet ücretinizi yahut tazminatınızı tahsil etmiş olmanız değildir; bir kül olarak hükmün tamamı ile her yönüyle infazının gerçekleşmesi gerekir düşüncesindeyim. Örneğin bir davada hem boşanma hem maddi hem manevi tazminat hükmü var ise bu hükmün icrasının tamamlanması için bana göre tüm yönleri ile infaz edilmiş olması gerekir. Burada da yine metrekareye yönelik belirleme bir infazı gerektiriyorsa,bunun da tamamlanmış olması gerekir ki hükmün icrası tamamlandı denilebilsin.(Örneğin bir tapu tashihi davasıdır ve tapu kayıtlarında değişiklik olacaktır. Bana göre böyle bir durumda, tapudaki kayıt düzeltilmeden hüküm icra edildi denilemez.)
Tabi ki bunlar benim kendi görüşlerim,diğer meslektaşlar ne düşünür bilemiyorum. İhtimaller geliştirerek onlar üzerinden yanıtlamaya çalıştım.
Bu vesile ile yeri gelmişken aynı zamanda da bir forum yöneticisi olarak siz değerli meslektaşlardan bir ricada bulunayım. Sorularınızı sorarken biraz daha ayrıntıya inerseniz, hem sizlerin hem de sorularınızı yanıtlayan meslektaşların işleri kolaylaşmış olur.
Saygılar,