Alıntı: Yazan Av.Armağan ÖZMEN Burada çıkabilecek maddi zarar sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik olabilir. Sakatlık oranı, Sağlık Kurulu raporu veya Adli Tıp Kurumu Maluliyet raporu ile tespit edilecektir. (Bu arada efor kaybı ile kastettiğiniz şey sanırım sürekli sakatlık oranı.) Her şartta sürekli sakatlık kalmasa dahi, geçici iş göremezlikten dolayı müvekkilinizin tazminat hakkı doğabileceğini düşünmekteyim. Şahsi fikrim dava açmak için sakatlık oranının kesinleşmesi için beklenmesi gereken bir süre tayin edilmişse bu süreyi beklemeniz yönündedir. Hastane sağlık kurulu raporunda beklenmesi gereken veya kontrol edilmesi gereken süre yazar. En son halinde "bu raporu kat'idir veya kesindir" ibaresi ile tanzim edilir. Bu rapor beklenebilir.. İyi çalışmalar.

Üstadım,
Mahcubiyetimi bildirerek bir soru daha sorma istiyorum.
Esasen müvekkil sakatlık raporu için tam teşekküllü bir devlet hastanesine başvurdu. Ancak herhangi bir sakatlık oranı verilmedi.
Bundan dolayı da maddi tazminat talep ederken kılı kırk yarıyorum.
Konu hakkında ihtisas sahibi olduğunuzu düşündüğümden şunu sormak istiyorum öncelikle.
Belirttiğim gibi müvekkilde şuan gözle gözükür bir sakatlık yok ancak yürümede, koşmada, merdiven çıkmada eskiye nazaran çabuk yoruluyor ve dinlenmesi gerekiyor. Adli Tıbba gittiği zaman sizce sakatlık oranı çıkar mı?(Umarım abes bir soru olmamıştır.)
İkinci olarak şuan aklıma gelen birşey paylaşmak isterim. Acaba ben maddi ve manevi tazminatı birlikte talep etme yerine öncelikle manevi tazminat talepli bir dava açıp duruma göre mi maddi tazminat için ayrı bir dava açsam. Manevi tazminat talepli davada da müvekkilin adli tıbba sevk edileceğini düşünüyorum. doğru mudur.
Sizin görüşünüz nedir.
Çok kafa yormamdaki neden maddi tazminat talebimiz reddediirse müvekkile bir de vekalet ücreti çıkmasın diye.