28-04-2015, 22:28
|
#2
|
|
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/221
Karar: 2005/13917
Karar Tarihi: 22.12.2005
Dava: Davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili Avukat H____ tarafından, davalı C____ ve diğerleri aleyhine 20.12.1993 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: Dava, orman muhafaza memuru ve orman işletme şefi olan davalıların görevlerini gereği gibi yapmayarak orman idaresinin zararına yol açtıkları iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı vekili davalıların 1991-1992 yıllarında Alaçam Orman İşletme Şefliği sahasında orman işletme şefi ve orman muhafaza memuru olarak görev yaparken görevlerini gereği gibi yapmayarak usulsüz ve kaçak kesimlere neden olarak davacı idareyi zarara uğrattıklarını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar cevaplarında sahanın çok geniş bir alanı kapsaması ve araç-yakıt yetersizliği nedeniyle korumanın sağlıklı yapılamayacağını ve zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davalıların sorumluluk sahalarına gidiş ve kontrol için yeterli araç ve yakıt olmadığından gerekli denetimi yapamadıkları, kendilerine tahsis edilen sahanın çok geniş bir alanı kapladığı ve kendilerine tahsis edilen imkanlarla bütün kaçak kesimleri önlemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile davalıların görev yaptığı sahalarda kaçak kesimler meydana geldiği ve bundan davacı idarenin zarar gördüğü sabittir. Davalıların birinci ve öncelikli görevi ormanlık alanı koruma görevidir. Alanın geniş olması ile araç ve yakıt yetersizlikleri bu görevin gereği gibi yerine getirilmesini zorlaştırırsa da bu davalıları sorumluluktan kurtarmaz. Ancak hükmedilecek tazminattan bir miktar indirim yapılmasını gerektirebilir. Şu durumda davanın tümden reddi doğru değildir.
Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 22.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Saygılarımla,
|